Page 125 - DDY YKS SINIF SORU BANKASI
P. 125
12. SINIF
2
KONU ANADOLU’DA İSLAM ÜNİTE
ANLATIM
1. TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLMALARI
Türkler ve Müslümanlar arasındaki ilk ilişkiler, Hz. Ömer (r.a.) döneminde gerçekleşen Nihavend Savaşı’nı (642)
takiben İran’ın fethinin tamamlanmasıyla başlamıştır. Ancak bu tarihten önce Türkler ve Araplar Sasani İmparator-
luğu aracılığı ile birbirleriyle tanışmışlardır.
Emeviler Dönemi’nde (661-750) Emevi idarecilerinin ırkçı yaklaşımları, Türklerin İslam’ı benimsemelerini yavaşlat-
mıştır. Abbasiler, Emevi yönetimine son verdikten sonra onların ırkçı politikasını uygulamamış, Arap olmayanlara
da adil davranmıştır. Bu durum, Türklerle Araplar arasındaki ilişkiyi olumlu etkilemiştir.
Abbasiler, iktidara geldiklerinde Batı Türkistan’da Çin güçleriyle karşılaşmıştır. Çin ve Müslüman kuvvetleri ara-
sında 751 yılında Talas Savaşı meydana gelmiştir. Türklerin desteğiyle Çinliler büyük bir yenilgiye uğramıştır. Bu
tarihten itibaren Türklerle Müslüman Araplar arasında barış ve dostluk temelli ilişkiler artmıştır.
Türkler arasında İslam’ın yayılmasında ehl-i beytin önemli katkıları vardır. On İki İmam’ın sekizincisi Ali er-Rıza,
ehl-i beytten birçok kişi gibi Türkistan’a göç etmiştir. Kur’an ve sünneti sade bir dille anlatan Ali er-Rızâ, Türkler
arasında İslam’ın yayılmasında etkili olmuştur.
Türklerin devlet olarak İslamiyet’i kabul etmesi 10. yüzyılda gerçekleşmiştir. İslamiyet’i resmî din olarak kabul
eden ilk Türk devletleri İtil (Volga) Bulgarları, Karahanlılar ve Gaznelilerdir.
1071 Malazgirt Zaferi ile Anadolu’nun İslamlaşması süreci başlamıştır. Osmanlı Dönemi’nde ise İslam, doğudan
batıya geniş bir coğrafyaya yayılmıştır.
Ahilik Teşkilatı: Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu’da kurulan ve gelişen dinî ve toplumsal yönü olan
bir esnaf teşkilatı. Kurucusu Ahi Evran (ö. 1262, 1300 veya 1317)’dır. Ahilik teşkilatının temel yapısını, yiğitlik ve
cömertlik başta olmak üzere tüm yüksek değerleri kendisinde toplamayı amaç edinen ve bu değerlerden taviz
vermeyen zanaatkâr gençler oluşturur. Ahilik, temel ilkelerini İslam tasavvufundaki fütüvvet ahlakından aldığı için
ahiliğe “Fütüvvet Teşkilatı” da denir.
2. MİLLETİMİZİN İSLAM ANLAYIŞININ OLUŞMASINDA ETKİLİ OLAN ŞAHSİYETLER
Ebu Hanife: Asıl adı Numan B. Sabit’tir. 699 yılında Kûfe’de doğmuş, 767 yılında Bağdat’ta vefat etmiştir. Ebû
Hanife, “İmam-ı Âzam” (en büyük imam) lakabıyla tanınır. İslam’ı kabul etmesinden itibaren Türklerin büyük ço-
ğunluğu Ebû Hanife’nin görüşlerini benimsemiş, ona karşı büyük saygı ve sevgi beslemişlerdir.
Maturidi: Asıl adı Ebû Mansûr Muhammed b. Mansûr’dur. İmam Maturidî, Türkistan’daki Semerkant şehrine bağlı
Maturid köyünde tahminen 850’li yıllarda doğmuş, 944 yılında Semerkant’ta vefat etmiştir. Türklerin din anlayışı
ve dini düşünce tarihi açısından Maturidî’nin Kitâbu’t-Tevhîd ve Te’vîlâtü’l Kur’an adlı eserleri oldukça önemlidir.
Eş’ari: 874 yılında Basra’da doğmuş, 936 yılında Bağdat’ta vefat etmiştir. İmam Eş’arî’nin Mu’tezile ekolüne karşı
geliştirdiği fikirleri ile Eş’arîlik ortaya çıkmıştır..
Ahmet Yesevi: Batı Türkistan’da 11. yüzyılda doğmuştur. Türk dünyasının İslamiyet’i kabul etmesinde önemli
bir yeri olan Ahmet Yesevî, Türk tasavvuf geleneğinin öncüsüdür. Türk dünyasında “Pir-i Türkistan” diye tanınır.
Ahi Evran: 1171 yılında İran’ın Batı Azerbaycan taraflarında bulunan Hoy kasabasında doğmuştur. Asıl adı Şeyh
Nasîrüddîn Mahmut’tur. Ahî Evran, ahîlik teşkilatının kuruluşunda ve yayılışında önemli bir rol oynamıştır.
125
YKS KONU ANLATIMLI SORU BANKASI