Page 186 - DDY YKS SINIF SORU BANKASI
P. 186
YKS KAVRAM HARİTASI
Materyalizm: “Maddecilik” denir. Var olan her şeyin maddeden ibaret olduğunu, maddeden bağımsız fizik ötesi
bir alanın bulunmadığını iddia eder. Materyalizm; başta Tanrı inancı olmak üzere yaratılış, melek, vahiy, peygam-
berlik, kutsal kitaplar ve ahiret gibi dinî inançları kabul etmez.
Meal: Kur’ân âyetlerini her yönü ile aynen çevirme iddiası olmaksızın, başka bir dile aktarmak anlamında kulla-
nılır.
Medeniyet: Bir millet ve toplumun maddi, manevi varlığına ait üstün niteliklerden, değerlerden, fikir ve sanat
hayatındaki çalışmalardan, ilim, teknik, sanayi, ticaret vb. sahalardaki nimetlerden yararlanarak ulaştığı bolluk,
rahatlık ve güvenlik içindeki hayat tarzı, yaşama biçimi, medenîlik, uygarlık.
Mekruh: İslâm dininde haram olmadığı halde hoş görülmeyen veya yapılması yasaklanan durum, davranış.
Mendup: Dinen yapılması kesin ve bağlayıcı olmaksızın istenen ve terkedilmesi kınanmayan işler.
Mescid-i Aksâ: Kudüs’te bulunan, Kâbe ve Mescid-i Nebi’den sonra Müslümanların en önemli üçüncü mescidi.
Meşru: Yapılmasına dinen izin verilmiş, dine uygun olan şey.
Mevlit: ‘Doğum yeri’, ‘Doğum zamanı’ anlamına gelen mevlit Peygamberimizin doğumuna ve bunu anlatan Sü-
leyman Çelebi(752/1351)’nin manzum eseridir.
Minyatür: Yazma kitaplara yapılan küçük, renkli ve ince işlenmiş resim, nakış; bir şeyin küçük benzeri veya kop-
yası. Minyatür sanatının sanatçılarına “nakkaş”, atölyelerine de “nakkaşhane” denilmektedir. İslam dünyasında
resim denilince minyatür akla gelir.
Mizan: Ahirette insanların günah ve sevaplarının, iyilik ve kötülüklerinin tartılacağı manevi terazi.
Muamelat: Karşılıklı yapılan işlemler, ilişkiler ve hukuktaki “muamele” kelimesinin çoğuludur. İslam’ın temel esas-
larından üçüncüsü olan muamelat, bir fıkıh terimi olarak, alışveriş, evlilik, miras, vasiyet gibi insanlar arası ilişkileri
düzenleyen kuralların tamamını ifade eder.
Mucize: 1. İnsanın benzerini yapmaktan âciz kaldığı, alışılagelmiş şeylere aykırı olan, olağanüstü işler. 2. Pey-
gamberlerin kendilerine inanmayan insanlara peygamberliklerini ispat
Muhacir: 1. Hicret eden kimse. 2. Mekke’den Habeşistan veya Medine’ye hicret eden sahabiden her biri.
Muhkem ayet: Anlamı açık, yoruma gerek olmayan, okunduğunda manası hemen anlaşılan ayet demektir.
Muteşabih ayet: Manasını anlamak için araştırmaya ve düşünmeye ihtiyaç olan, manası farklı yorumlara elverişli
olan ayetlerdir.
Mukabele: 1. Karşılaştırma, karşılık verme, karşı karşıya bulunma. 2. Hafızların cami ve mescitlerde cemaate
dönerek Kur’an-ı Kerim okurken cemaatinde mushafları açarak takip etmeleri şeklinde gerçekleşen bir okuma
biçimi.
Musavvir (el-musavvir): Tasvir eden; her şeye bir suret ve şekil veren, her şekli şemali başkasından ayrı yara-
tan, mahlukatını dilediği sıfat ve seçmiş olduğu bir surette yaratan Allah’ın isimlerinden biri.
Mushaf: Kur’an-ı Kerim.
Mutasavvıf: Tasavvuf inançlarını benimseyerek kendini Allah’a adamış kimse, İslam gizemcisi, sufi.
Mübah: Yapılmasında sakınca görülmeyen, caiz olan.
Müfessir: Tefsir ilmi ile uğraşan, bu konuda uzman kimse.
Mükellef: Dinin emirlerini yerine getirmek ve yasaklarından kaçınmakla sorumlu tutulan kimseye denir. Kişilerin
yerine getirdikleri bu sorumluluklara ise” ef’ali mükellefin” denilmektedir.
Mümin: İnanan, tasdik eden, boyun eğen. Allah’ın varlığına, birliğine, Hz. Muhammed (S.A.V.)’in O’nun kulu ve
peygamberi olduğuna ve İslâmiyet’in diğer iman esaslarına inanan, iman sâhibi kimse, Müslüman.
Mütevatir: Arkası kesilmeden birbirini izleyen, birbiri ardına gelen, toplumdan topluma kesintisiz olarak aktarılan,
nakledilen.
Müttaki: 1. Korunan, sakınan, çekinen, takvalı, dinî konularda bilinçli, şuurlu kimse. 2. Şirkten sakınan, hayatının
her alanındaki kuralları yalnızca Allah’tan alan kimse.
Münafık: Kalbi ile inanmadığı halde dili ile inandığını söyleyerek mümin görünen kimse.
186
YKS KONU ANLATIMLI SORU BANKASI