Page 187 - DDY YKS SINIF SORU BANKASI
P. 187
KAVRAM HARİTASI YKS
Müsâmaha: Hoşgörü, bağışlama, kolaylık gösterme. İslam’da bir kimsenin hatasını yüzüne vurup mahcup et-
meksizin hoş görme, anlayış göstererek bağışlama veya hatasını düzeltmesi için imkân verme.
Müstehap: Dinin yapılmasını hoş gördüğü, tavsiye ettiği ama yapılmasını zorunlu kılmadığı işler.
Mütevazı: Alçak gönüllü, gösterişsiz, iddiasız, büyüklük taslamayan.
Müşrik: Allah’a (c.c.) ortak, eş koşan, Allah’a (c.c.) inandığını söylediği hâlde birçok tabiat olayının yaratılmasını
ve idaresini Allah’ın (c.c.) dışında birtakım güçlere bağlayan ve bu güçleri kutsallaştırarak Allah’a ortak koşan
kimse.
Musahiplik: Sözlükte “kardeş tutmak, kardeş edinmek” anlamlarına gelen musahiplik Alevilik- Bektaşilikte evli
olan iki kişinin aileleriyle birlikte, kurban keserek hayat boyu yol kardeşi olmaya Hakkın ve halkın huzurunda ikrar
verip kardeş olmasıdır.
Nafile: Bir kimsenin dinen mecbur ve mükellef olmadığı halde sırf Allah rızasını kazanmak maksadıyla farz dı-
şın-da kıldığı namaz, tuttuğu oruç ve yaptığı her türlü hayırlı iş ve davranış.
Nass: Dini delil, Kur’an ve Sünnet.
Nazil olmak: İnmek. Kur’an-ı Kerim’in insanlara bildirilmek üzere indirilmesi.
Nihilizm: Her türlü gerçek varlığı inkâr eden aşırı bireycilik, hiççilik, yokçuluk.
Nübüvvet: 1. Peygamberlik, nebilik, elçilik, risalet. 2. Allah’ın gönderdiği vahiyleri, emir ve yasakları alıp insanlara
dinin gerçeklerini duyurma; söz, tutum ve davranışlarıyla açıklama makamı olan peygamberlik.
Pozitivizm: Auguste Comte tarafından kurulan Pozitivizm (olguculuk); dini ve metafiziği, insanlığın ilerlemesini
engelleyen bilim öncesi düşünce tarzları olarak gören ve sadece modern bilimi temele alan dünya görüşünün
adıdır.
Rahman: Yarattığı tüm insanlara dünya hayatında merhamet eden.
Rahim: Ahirette yalnızca inanlara merhamet eden.
Rahmet: 1. İncelik, sevgi, şefkat, merhamet. 2. Birinin suçunu bağışlama, affetme. 3. Sevap, lütuf ve ihsan. 4.
Bütün varlıkların iyiliğini arzu edip onlara her türlü yardımda bulunma isteği.
Rasathane: Rasathane, astronomik gözlemler yapmaya yarayan özel bina ve evlere denir.
Rivayet: Bir şeyi haber vermek veya haber verilen şey. Nakletmek, bildirmek.
Ruhban: Başta Hristiyanlık olmak üzere belirli bir din bünyesinde din adamlığını meslek olarak icra eden tüm
kişiler. Aslen Hristiyanlık terminolojisine ait olan ruhban sınıfı kavramı zaman zaman diğer dinler için de kullanılır.
Sadaka-i câriye: Sürekli sevâba vesîle olan hayır- hasenât (Câmî, mektep, çeşme vb.) anlamına gelmektedir. Bir
insan öldükten sonra da amel defterine sevap yazdırmaya devam ettiren iyiliklerdir.
Sahabi: Hz. Peygamber zamanında yaşamış, Müslüman olarak Peygamberi çok kısa bir süre olsa da görmüş,
onun sohbetinde bulunmuş kimse.
Salih Amel: Dayanaklarını Kur’an-ı Kerim ve sünnetten alan, insanın imanını güçlendirmek için niyetli olarak
yapılan tüm güzel davranışlar, inançlar, ibadetler ve insanlığın faydasına yapılan işler.
Sebeb-i Nüzûl: Kur’an ayetlerinin bir kısmı bir hadise veya soru üzerine inmiştir. Sure ve ayetlerin inmesine
sebep olan bu hadise ve sorulara denir.
Seciye: Yaradılış, huy, karakter.
Sekülarizm: Dünyevileşme. Dinî otoritenin günlük hayatı ilgilendiren konularda esas alınacak bir irade olmadı-
ğını ifade eder.
Sırat-ı Müstakim: Allah’ın gösterdiği dosdoğru yol, İslam dini.
Sıla-ı Rahim: 1. Akraba ilişkileri. 2. Akrabalara karşı insani, ahlaki ve sosyal görevlerin tamamı.
Sufi: Tasavvufa inanan, tasavvufu bir hayat görüşü olarak benimseyen, tasavvuf ehli kimse, derviş, mutasavvıf.
Sünnet: 1. Yol, adet, gidişat, huy, karakter, mizaç, hal, ta- vır, davranış. 2. Peygamber’in söz, fiil ve onamalarını
içeren örnek davranışlar.
187
YKS KONU ANLATIMLI SORU BANKASI