Page 78 - DDY YKS SINIF SORU BANKASI
P. 78

10. SINIF
                  5     İSLAM DÜŞÜNCESİNDE İTİKADİ, SİYASİ VE FIKHİ YORUMLAR                      ANLATIM
                  ÜNİTE                                                                             KONU

               Maturidilik, Ebû Mansur Muhammed b. Mahmud el-Maturidi es-Semerkandi’nin (ö.333/944) görüş ve düşün-
               celeri çevresinde oluşmuş itikadi (inanç) ekoldür. İnanç konularında ne sadece dinî metinleri görünen şekliyle
               (zâhiri) ele almış ne de akla öncelik vermiş, ikisi arasında orta bir yol tutmuştur.
               Eşarilik, Ebû’l-Hasen el-Eşarî’nin görüşleri çevresinde oluşmuş itikadi (inanç) ekoldür. Eşarilik, aşırı akılcı bakış
               açısına sahip olan Mutezile’ye karşı olarak ortaya çıkmıştır.
               Eşariliğin temel prensipleri; Allah’ın ahirette müminler tarafından görülmesi mümkündür ve görülecektir. İyi ve
               kötü ancak vahiy yoluyla bilinebilir. Büyük günah işleyen dinden çıkmaz.

               Şia, Hz. Muhammed’in ardından Hz. Ali’nin halife (imamet) olması ve halifeliğin onun soyundan devam etmesi
               gerektiğini düşünen toplulukların ortak adıdır. İmamet onlar için inanç esaslarından biridir. Zamanla kendilerine
               ait itikadi ve fıkhi yorumlarını oluşturmuşlardır. Onlara göre on iki imam, masum yani günahsızdır, son imam Mu-
               hammed Mehdi göğe yükseltilmiş ve bir gün dünyaya inerek Müslümanları kurtaracaktır.
               En önemli kolu ‘İmamiye’ (İsnâ aşeriyye) ekolüdür. İran’ın resmî mezhebidir. Onlara göre dinin temel esasları
               tevhid, nübüvvet, imamet, ahiret ve adalet olmak üzere beştir. Diğer önemli bir ekolü ise ‘Zeydiye’dir. Yemen’de
               yoğun olarak mevcuttur.

               4. İSLAM DÜŞÜNCESİNDE FIKHİ YORUMLAR
               Fıkhi alanda (ibadet ve soyyal yaşantı alanında) ortaya çıkan sorulara cevap veren alimlerin görüşleri ve yöntem-
               leri etrafında fıkhi mezhepler oluşmuştur.
               Bu mezhepler arasında, kesin hükümler konusunda bir farklılık yokken bazı detay konularda ya da temel ilkelerin
               yaşantıya aktarılma biçimleri hakkında bir takım farklılıklar ortaya çıkmıştır. Ameli-fıkhi yorumlar çoğunlukla kuru-
               cuları olan alimlerin isimleriyle anılmaktadır.

               Hanefilik, Hanefilik, İmam-ı Azam Ebû Hanife Numan b. Sabit’in görüşleri etrafında şekillenmiştir. O ibadetlerin
               uygulanışı konusunda dönemin şartları ve ihtiyaçlarını göz önüne alarak nakil ile akıl arasında dengeli bir sistem-
               le görüşler ortaya koymuştur. Akla ve akıl yürütmeye verdiği önem sebebiyle ona ‘rey ehli’ denilmiştir. En önemli
               öğrencileri İmam Muhammed ve Ebû Yusuf onun görüşlerinin yaygınlaşmasını sağlamıştır.
               Malikilik,  İmam  Malik  b.  Enes’in  görüşleri  çerçevesinde  şekillenmiştir.    İmam  Malik,  görüşlerinde  daha  çok
               Kur’an, sünnet, sahabe ve tabiin sözlerine özellikle de Medine halkının uygulamalarına önem verir.
               Şafilik, Muhammed b. İdris eş-Şafii’nin görüşleri çerçevesinde şekillenmiştir. İmam Şafii çok farklı coğrafyalarda
               bulunmuş ve zamanla görüşlerini geliştirmiştir. Bağdat’ta iken yaptığı içtihatlar için ‘mezheb-i kadîm’ (eski gö-
               rüş), Mısır’daki içtihatları için de ‘mezheb-i cedid’(yeni görüş) tabirleri kullanılır. “er-Risale” en önemli kitabıdır.
               Hanbelilik, İmam Ahmed b. Hanbel’in görüşleri çerçevesinde şekillenmiştir. Ortaya koyduğu en önemli usül,
               “Hakkında haram olduğuna dair kesin bir hüküm bulunmayan şey helaldir.” yorumudur. Hadise dayalı bir fıkıh
               anlayışına sahip olup zorunlu olmadıkça kişisel görüşe (rey) başvurmamıştır.

               Caferilik, İmam Cafer-i Sadık’ın ibadet alanındaki görüşleri etrafında şekillenmiştir. Cafer-i Sadık, hadis ilminde
               otoritedir. Caferiler için dinî konularda Kur’an-ı Kerim ve sünnetin ile beraber masum kabul ettikleri on iki imamın
               sözlerini de delildir. Müslümanlar hayatta olan bir müçtehide uymak ve onu taklit etmek zorundadır.
               Günümüz İmamiye Şiası’nın ameli/fıkhi mezhebidir, İran, Irak, Suriye, bazı körfez ülkeleri ile Afganistan ve Pakis-
               tan’da yaygındır.
               5. KUR’AN’DAN MESAJLAR: NİSÂ SURESİ 59. AYET
               “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e ve sizden olan ulü’l-emre (idarecilere) de itaat edin. Eğer bir
               hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah’a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah’a ve Resûl’e götürün
               (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.”


                                                          78
               YKS KONU ANLATIMLI SORU BANKASI
   73   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83