Page 110 - DDY PARAGRAF SORU BANKASI
P. 110

HZ. MUHAMMED’İN (S.A.V.) İNSANLARA DEĞER VERMESİ

              Ebû Umeyr ismindeki küçük bir çocuğun, Nuğayr is-  boğmuşken sen ki Allah’ın Elçisisin... İzin versen de,
               minde çok sevdiği küçük bir serçe kuşu vardı. Bir gün   biz de seni...”
               kuş öldü ve çocuk bir hayli üzüldü. Efendimiz (sav),
               çocuğun evine giderek: “Ey Ebu Umeyr! Serçecik ne      Maksat anlaşılmıştır, Allah’ın Elçisi, gelecekteki hali-
               yaptı?” diye sordu. Umeyr öldüğünü söyleyince; onu   fesinin sözünü hüzünlü bir tebessüm, tatlı bir el işa-
               teselli etti ve acısına ortak oldu.              reti ile keser ve “Bu dünya hayatı sadece bir eğlence
                                                                ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl
                                                                hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı “(Ankebut suresi,
                                                                64. ayet) ayetini okuduktan sonra ekler:
              Mescidi Nebevi’yi süpüren yaşlı bir kadın vardı. Bir
               ara Resûlullah (sav) onu göremeyince nerede oldu-     “İstemez misin ey Ömer? Dünya onların olsun, ahiret
               ğunu sordu. “Öldü” dediler. Peygamberimiz: “Bana   te bizim!..”
               haber verseydiniz ya!” buyurdular. Ardından kadının
               mezarına giderek dua etti.
                                                               Bir gün huzurunda konuşurken titreyen bir adama
                                                                “Arkadaş rahat ol. Ben kral değilim. Ben sadece Ku-
              Ebu  Zer  ile  Bilal  bir  konuda  anlaşamamış  ve  Ebu   reyş’ten kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum.” Bu-
               Zer, Bilal’e:
                                                                yurarak onu teskin etmiştir.
               “–Kara kadının oğlu sen de.”
               demişti. Bilal onun bu sözünden alınmış ve durumu     Bir gün Peygamberimizin ziyaretine gelen bir bedevi,
               Hz.  Muhammed’e  (sav)  bildirmişti.  Peygamberimiz   Peygamberimizin huzurunda olmanın verdiği heye-
               Ebu Zer’i çağırarak ona:
                                                                canla,  korkup  titremeye  başlamıştı.  Bunun  üzerine
               “–Sende cahiliye adetlerinden biri mi var?”      peygamberimiz, o kimseyi şöyle teskin etti; “Arkadaş
               diyerek  onun  yaptığı  bu  davranışı  onaylamamıştı.   DDY Yayınları  kendine gel! Ben hükümdar değilim diye buyurdu.
               Ebu Zer söylediğine bin pişman olmuş, hemen yüzü-
               nü yere yapıştırıp:
               “–Allah’a yemin ederim ki Bilal ya hakkını helal edin-    Mekke’de  müşriklerin  zengin  ve  ileri  gelenleri  Hz.
               ceye ya da yüzüme basıp geçinceye kadar buradan   Muhammed’e (sav) gelerek, “Biz senin yanına gel-
               kalkmayacağım”  demiştir.  Olay  daha  sonra  tatlıya   diğimizde, fakir ve zavallı insanları huzurundan kov.
               bağlanıp kapanmıştır.
                                                                Biz o insanlarla bir arada olmaktan hoşlanmamakta-
                                                                yız. Çünkü biz, büyük ve zengin kimseleriz.” dediler.
                                                                O, bu durumu kabul etmeyince, tekliflerini biraz daha
              Bir gün Hz. Ömer, Hz. Muhammed’in (sav) dinlen-
               mekte olduğu odaya sessizce girer. Bir an çevresine   hafifletip “Hiç olmazsa biz senin yanına geldiğimiz-
               göz gezdirir. Odasının bir yanında işlenmiş bir deri,   de, fakir ve zavallı kimseler kalkıp gitseler.” dediler.
               bir diğer köşesinde de, içinde birkaç avuç arpa bulu-     Bunun üzerine şu ayet indi:” Sabah akşam, Rable-
               nan küçük bir torba vardır. İşte Allah Resûlü’nün oda-  rinin rızasını dileyerek ona yalvaranları kovma. On-
               sında bulunan eşyalar bundan ibarettir. Bu manzara   ların hesabından sana bir sorumluluk yoktur, senin
               karşısında ağlamaya başlayan Hz. Ömer’in hıçkırık-  hesabından da onlara bir sorumluluk yoktur ki on-
               ları  O’nu  uyandırır.  Kalkınca  hasırın  vücudunda  iz   ları kovarak zulmedenlerden olma.” (En’am suresi,
               yaptığını, kan oturduğunu gören Hz. Ömer ise omuz-  52.ayet)
               ları sarsıla sarsıla ağlamaya başlar. Hz. Muhammed
               (sav) hayretle sorar:
                                                               Sahabeler, “Hz. Muhammed (sav) bizlere her zaman
               “Ey Ömer! Niçin ağlıyorsun?”
                                                                çok değer verir ve severdi. Bizim her birimiz, ‘Allah’ın
               “Ey Allah’ın Elçisi! İranlılar imparatorlarını saraylarda   Resulü, en çok beni seviyor’ diye birbirimizle iddiada
               yaşatırken, Bizanslılar Kayserlerini lüks ve ihtişama   bulunurduk.” demişlerdir.

                                                          110
            8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ PARAGRAF SORU BANKASI
   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115