Page 120 - DDY PARAGRAF SORU BANKASI
P. 120

İSLAM DİNİNİN TEMEL KAYNAKLARI

                                                                koyar, ben de onu haklı zannederek lehine hükme-
               ÖRNEK OLAYLAR                                    derim. Her kime kardeşine ait bir hakkı hükmeder,

                                                                verirsem, sakın onu almasın. Ben ona bir ateş parça-
                                                                sı vermiş olurum” (Ahmed İbni Hanbel, Müsned, VI,
              Hz. Muhammed’in (s.a.v.) vahiy kâtibi Zeyd bin Sabit
               diyor ki:                                        307, 320; Buhârî, Ahkâm 20)
               “Yemame  Savaşı’nda  ashabın  öldürülmesinin  ar-
               dından Hz. Ebu Bekir beni çağırttı. Yanına vardım,
               Hz.  Ömer  de  oradaydı.  Ebu  Bekir  bana  dedi  ki:     Peygmber Efendimiz gösterdiği yolda, dinî gayretle
                                                                de olsa, aşırı davranılmasını asla tasvip etmemiştir.
               Ömer gelip ‘Yemame’de Kur’an hafızlarının birçoğu
               şehit oldu. Bu gibi durumlarda hafızların ölmesiyle   “Bazılarına ne oluyor ki, benim yaptığım bir şeyi yap-
                                                                maktan çekiniyorlar. Allah’a yemin ederim ki, içlerin-
               Kur’an’ın birçoğunun zayi olmasından endişe ede-
               rim. Bana kalırsa Kur’an’ın bir araya getirilmesi için   de Allah’ı en iyi tanıyan ve O’ndan en çok korkan be-
                                                                nim” (Buhârî, İ’tisâm, 5) buyurarak kendisinden daha
               bir emir çıkarman gerekir.’ dedi.
                                                                ileri bir Müslüman olma imkânının bulunmadığını ve
               Ben  de  Ömer’e  şöyle  cevap  verdim:  ‘Resulullahın   kendisi yapmadığı halde din adına yapılan aşırılıkları
               yapmadığı bir işi nasıl yapabilirsin?’ Ömer, ‘Vallahi,   tasvip etmediğini söylemiştir.
               bu hayırlı bir teşebbüstür.’ dedi. Sonra bu iş üzerin-
               de o kadar durdu ki bana söyleye söyleye sonunda
               Allah, kalbimi bu işe ikna etti, ben de onun görüşünü
               benimsedim.” (Buharî, Fezâilu’l-Kur’an, 4)      Hz. Peygamber (s.a.v.) ne zaman ve ne durumda ne
                                                                söylemiş veya yapmışsa, bir peygamber olarak yap-
                                                                mıştır. Yaptığı her iş ve attığı her adım; dalâlet ve kö-
              Hz.  Peygamber’in  vefatından  sonra  yapılan  savaş-  tülükten uzaktır. Bütün söz ve fiilleri, Cenâb-ı Hakk’ın
               larda  şehit  olan  Müslümanlar  arasında  çok  sayıda   çizdiği çizgi üzerinde olmuş, onun gösterdiği sınır-
               Kur’an  hafızı  da  bulunuyordu.  İşte  bu  durum  Hz.   DDY Yayınları  lar  içinde  kalmıştır.  Dolayısıyla,  bütün  insanlar  Hz.
               Ömer’i  telaşlandırdı.  O,  başka  savaşlarda  da  aynı   Peygamber’in hayatının her anını kendilerine örnek
               sonucun  doğabileceğini,  hafızların  azalmasıyla  da   almalıdırlar.  O’nun  (s.a.v.)  hayatı,  canlı  bir  Kur’an-ı
               Kur’an’a  zarar  gelebileceğini  düşünerek  Halife  Hz.   Kerim ve İlâhî kurallar bütünüdür. (Müslim)
               Ebubekir’e başvurdu ve Kur’an’ın bir kitap hâlinde
               bir araya getirilmesini önerdi. Halife Hz. Ebu Bekir,
               Peygamberimizin başkâtibi durumunda olan Zeyd b.
               Sabit  başkanlığında  bir  komisyon  kurarak  Kur’an’ı     Ebu Dâvud, Irbâd b. Sâriye’den rivayet etmiştir: Re-
               bir kitap hâlinde toplamalarını emretti. Müslümanlara   sulullah  (s.a.v.)  bir  gün  bize  namaz  kıldırdı,  sonra
               çağrıda bulunularak ellerindeki nüshaları getirmeleri   yüzünü bize çevirdi, öyle beliğ bir konuşma yaptı ki,
               istendi. Ancak getirilen ayet ve surelerin kabul edile-  kalpler ürperdi, gözler yaş döktü. Dinleyenlerden bir
               bilmesi için bunların getiren tarafından ezberlenmiş   adam, “Ya Resulallah! Sanki bu veda eden birisinin
               olması,  Hz.  Peygamber’in  huzurunda  yazılmış  bu-  konuşmasıdır.  O  hâlde  bize  ne  gibi  şeyleri  vasiyet
               lunması ve bunun da en az iki şahitle ispat edilmesi   edersin.”  dedi.  Resulallah,  “Size  Allah’ın  azabın-
               şartları arandı. Bir yıl kadar süren ciddi bir çalışma-  dan korkmayı, rahmetinden ümit var olmayı, siyah
               dan sonra Kur’an’ı bir araya getirme işlemi tamam-  bir  köle  de  olsa  büyüklerinizi  dinleyip  itaat  etmeyi
               landı ve toplanan nüshaya Mushaf adı verildi.    tavsiye  ederim.  Biliniz  ki,  aranızdan  benden  sonra
                                                                yaşayacak  olanlar  pek  çok  ihtilaflar  görecekler.  O
                                                                zaman benim sünnetime ve doğru yolda giden râ-
              Dâvanızı bana getiriyorsunuz, ben ancak bir beşe-  şit halifelerimin sünnetine sarılınız. Sadece bunlara
               rim. (Kimin haklı olduğu konusunda) bana bir vahiy   yapışınız.  Sakın  başka  yollara  sapmayınız.  Dinde
               gelmiş değildir. Vahiy gelmeyen konularda ben an-  yeni işler yapmaktan şiddetle sakınınız. Çünkü dinde
               cak re’yimle hükmediyorum. Olur ki biriniz, diğerine   yapılacak her yenilik bid’at, her bid’at ise sapıklıktır.
               nisbetle  delilini  daha  tesirli  anlatır,  daha  iyi  ortaya   Sapıklığın her çeşidi insanı ateşe iter.” buyurdular.
                                                          120
            8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ PARAGRAF SORU BANKASI
   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125