Page 53 - DDY PARAGRAF SORU BANKASI
P. 53

ZEKAT VE SADAKANIN BİREYSEL VE TOPLUMSAL FAYDALARI

                                                              Nebi (s.a.v.):
            ÖRNEK OLAYLAR                                     −  ‘Eğer  hayatın  uzun  olursa  sen,  hevdeci  içinde

                                                                yolculuk  eden  kadının  Hira  şehrinden  hareket
                                                                edip Allah’tan başka kimseden korkmadan gelip
            Hz. Ebu Bekir’in halifeliği sırasında Medine’de büyük
             bir  kıtlık  baş  göstermişti.  Halk  ekmek  yapmak  için   Kâbe’yi tavaf edeceğini göreceksin’ dedi.
             buğday  bulamaz  olmuştu.  Hz.  Osman  da  bu  sıra-     Ben buna hayret ederek kendi kendime:
             da Şam’a bir ticaret kafilesi göndermiş, oradan yüz   −  Beldelerde fitne ve fesat çıkarmış olan Tay kabile-
             deve yükü buğday satın alarak Medine’ye getirtmişti.   sinin eşkıyaları nerede ki acaba? dedim.
             Bu miktar, halkın buğday ihtiyacını büyük ölçüde kar-     Nebi (s.a.v.) şöyle devam etti:
             şılayabilecek kadardı.
                                                              −  ‘Eğer hayatın uzun olursa göreceksin ki Kisra’nın
             Bazı tüccarlar derhal Hz. Osman’a müracaat ettiler.   hazineleri fethedilecektir’ buyurdu.
             Şam’dan getirttiği bu buğdayı satın almak istediler.
             Buğdayın bir ölçüsüne 4 dinar veriyorlardı. Hz. Os-     Ben:
             man,  “Sizden  fazla  veren  var.”  dedi  ve  buğdayını   −  Kisra bin Hürmüz’ün hazineleri mi? dedim.
             hiç kimseye satmak istemedi. Tüccarlar bu durum-     Nebi (s.a.v.):
             da teklif ettikleri fiyatı arttırdılar. Fakat yine Hz. Os-
             man’dan,  “Sizden  fazla  veren  var.”  yanıtını  aldılar.   −  ‘Evet, Kisra bin Hürmüz’ün hazineleri. Eğer ha-
                                                                yatın uzun olursa göreceksin ki bir kimse elinin
             Nihayet  buğdaya  verebilecekleri  en  yüksek  fiyatı   dolusu altını veya gümüşü sadaka olarak çıkara-
             verdiler. Fakat Hz. Osman’ın ağzından, “Sizden fazla   cak da bunu kendisinden kabul edecek bir kimse
             veren var.” sözünden başka lâf çıkmıyordu. Bazıları   arayacak,  fakat  onu  kendisinden  kabul  edecek
             onun bu tutumunu, fırsat düşkünlüğüne ve çok ka-   hiç kimseyi bulamayacak. Yemin ederim ki, biriniz
             zanma hırsına bağlıyordu. Halk şiddetli ihtiyaç içinde   Allah’a kavuşacağı gün, Allah ile kendisi arasında
             kıvranırken onun böyle davranmasını kendisine hiç   konuşmayı tercüme edecek bir tercüman olmaz
             yakıştıramıyorlardı.  Konuyu  halife  Hz.  Ebu  Bekir’e   halde Allah’a kavuşacak. Allah ona:
             anlatmaya karar verdiler. Ondan Hz. Osman’la ara-  –   Ben sana Rasul göndermedim mi? diye soracak.
             larını bulmasını istediler.                 DDY Yayınları
             Halifenin huzuruna çıkarak, durumu olduğu gibi an-     Okul da:
             lattılar. Hz. Ebu Bekir anlatılanları sonuna kadar din-  – Evet gönderdin diyecek.
             ledi ve onlara, “Bu işte bir gariplik var.” dedi. “Bana      Allah:
             öyle geliyor ki siz Hz. Osman’ın sözünü iyi anlaya-  –  Ben sana mal vermedim mi, bu şekilde sana ih-
             madınız. O, halkın ihtiyacını fırsat bilip ondan kâr ve   sanda bulunmadım mı? diyecek.
             çıkar elde edecek kimse değildir. Böyle davranışının
             mutlaka bir hikmeti vardır. Haydi, beraber gidip ko-     Kul:
             nuyu bizzat kendisinden öğrenelim.” dedi. Hep bir-  –   Evet  diyecek.  Derken  kul  sağına  bakar  cehen-
             likte  Hz.  Osman’ın  yanına  vardılar.  Hz.  Ebu  Bekir   nemden  başka  bir  şey  göremez.  Soluna  bakar
             tüccarların  anlattıklarını  Hz.  Osman’a  söyledi.  Ona   yine cehennemden başka bir şey göremez’ dedi.
             niçin malını verilen fiyata satmadığını sordu. Hz. Os-  Adiy bin el-Hatim (ra) şöyle dedi:
             man’ın bu soruya yanıtı şaşırtıcıydı. Hz. Osman sa-
             dece Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için buğdayı      − Ben Nebi (s.a.v.)’den işittim şöyle buyuruyordu:
             yoksullara dağıtacağını söyledi                  ‘O halde hepiniz yarım hurma tanesi ile veya onu da
                                                              bulamazsa  güzel  bir  sözle  olsun  kendinizi  cehen-
            Adiy bin el-Hatim (ra) şöyle dedi:               nemden koruyun.’
             “Ben Nebi (s.a.v.)’in yanında bulunduğum sırada ona      Adiy bin el-Hatim (ra) şöyle dedi:
             bir adam geldi ve fakirlikten şikâyet etti. Sonra ona   −  Ben Hira şehrinden hevdeci içinde yolculuğa çı-
             başka bir adam geldi ve yol kesilmesinden şikâyet   kıp, Allah’tan gayrı hiç kimseden korkmadan gelip
             etti.                                              Kâbe’yi tavaf eden kadını gördüm. Ben Kisra bin
             Nebi (s.a.v.):‘Ya Adiy, sen Hira şehrini gördün mü?’   Hürmüz’ün hazinelerini fetheden ordunun içinde
             dedi.                                              bulundum. Yemin olsun eğer sizlerin hayatı uzun
             Ben:                                               olursa, Nebi Ebu Kasım (sav)’in söylediği elinin
                                                                dolusu  altını  sadaka  olarak  çıkaracak  kimseleri
             −  Ben  onu  görmedim,  fakat  orası  hakkında  bana
               haber verildi dedim.                             de siz göreceksiniz.”

                                                       53
                                                                      8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ PARAGRAF SORU BANKASI
   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58