Page 9 - AKİFİ ANLAMAK_Tarih Bülteni
P. 9
12 MART 2024 / VESSELAM GAZETESİ ÖZEL SAYI / 2 AKİF’İ ANLAMAK
İstiklâl Marşı ve Mehmet Akif
I. İnönü Zaferi’nden önce, Millî Mücadelenin devam ettiği bir
İSTİKLÂL MARŞI dönemde millî heyecanı, millî azim ve imanı manevî sahada koruyup
besleyecek bir marşa ihtiyaç duyulur ve 25 Ekim 1920 tarihinde
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Hâkimiyet-i Millîye gazetesinde bir ilan yayınlanır. Bu ilanda Umur-ı
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. Maarif Vekâleti (Millî Eğitim Bakanlığı) tarafından milletimizin
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak. istiklal mücadelesini ifade ve terennüm etmek üzere bir istiklal marşı
yarışması açıldığı belirtilir. Milletimizin istiklal mücadelesini
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! anlamlandıracak bir millî marşın gerekliliğine ve önemine dikkat
Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet, bu celâl? çekilir. Yarışmayı kazanacak eserin güfte ve bestesi için beşer yüz lira
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl; ödül konmuştur. Bu yarışma konusunda bilgi verilmek üzere şairlere
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl! mektup, okullara da genelge gönderilmiştir.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! İlan üzerine dönemin birçok şairi şiirleri ile bu yarışmaya başvurur.
Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner aşarım; Yarışmaya yedi yüzden fazla şiir gönderilir. Ancak, bunlardan
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. hiçbirinin millî bir marş olma yeterliliğine sahip olmadığı kanaati
ortaya çıkar. Âkif, bu yarışmaya, içinde ödül olduğu için iştirak etmez.
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Maarif Nazırı olan Hamdullah Suphi, Mehmet Âkif’in millî marşımızı
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
“Medeniyyet!” dediğin tek dişi kalmış canavar? yazması için, onun yakın dostu olan Hasan Basri Çantay’dan aracılık
yapmasını ister. Âkif bütün ısrarla karşın marşı yazmayacağını, ödülü
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın, almayacağını söyleyince, bu hususun halli için bir çözüm üretir. Hasan
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Basri, Hamdullah Suphi’nin önerisini Âkif’e sunar. Çözüm şöyledir:
Doğacaktır sana va’d ettiği günler Hakk’ın. Bahse konu engellerin ortadan kaldırılacağı, ödül meselesini ortadan
Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın. kaldıracağını belirtir. Kendisinin bunu bir millî mesele olarak
görmesini ve ricanın kırılmamasını ister.
Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Kendisi için engellerin ortadan kaldırılması üzerine Âkif, marşı
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı. yazmaya karar verir. 17 Şubat 1921 Tarihinde şiir, Sebilürreşad
dergisinde yayınlanmış ve “Kahraman Ordumuza” ithaf edilmiştir.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ? Yarışmaya katılan eserler Maarif Vekâleti’ne gelir. Orada seçilen 7 şiir
Şühedâ fışkıracak, toprağı sıksan, şühedâ! meclise sunulur ve Meclisin bunlardan birini seçmesi istenir. İstiklal
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hüdâ, Marşı konusu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 26 Şubat 1921 ve 1
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.
Mart 1921 tarihlerinde görüşülür. Hamdullah Suphi, mecliste Âkif’in
Rûhumun senden, ilâhî, şudur ancak emeli, şiirini 12 Mart 1921 tarihli meclis görüşmesinde okur. Birkaç defa
Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli, okunan şiir, her okunuşunda hararetle alkışlanır ve oy çoğunluğuyla
Bu ezanlar ki şehâdetleri dinin temeli 12 Mart 1921’de Millî Marşımız olarak kabul edilir.
Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.
O sırada borçlu ve sırtında giyecek paltosu olmayan Âkif, yarışma
O zaman vecd ile bin secde eder - varsa- taşım. ödülü olarak konan 500 lirayı alıp kimsesiz kadın ve çocuklara iş,
Her cerîhamdan, ilâhî, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na’şım; sanat öğretme ve fakirlikle mücadele amacıyla faaliyet gösteren
O zaman yükselerek arşa değer belki başım! “Dârülmesaî” adlı kuruma bağışlar.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Âkif, İstiklal Marşı’nı şiirlerinin toplandığı kitabı olan Safahat’a
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl almaz. Kitabına almama sebebini de şöyle açıklar:
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl: “Onu millete hediye ettim. Artık o milletindir. Benimle alakası
Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyyet;
Hakkıdır; Hakk’a tapan milletimin istiklâl! kesilmiştir. Zaten o milletin eseri, milletin malıdır. Ben yalnız
gördüğümü yazdım.”
SAYFA 9
Karşıyaka Hacı Fatma Bodur Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Tarih Bülteni