Page 677 - Yaratılış Atlası 4. Cilt
P. 677

Biz Sadece Maddenin Bize Gösterilen Halini Biliriz,

                                              Maddenin Gerçek Halini Allah Bilir






                           ADNAN OKTAR:... Hayat kısa, imtihan süresi kısa. Akıllı davranılırsa şu kısa-
                      cak hayatımızda İslam ahlakının dünyaya hakim olduğunu göreceğiz. Asıl olan ahi-

                      rettir. Çok muazzam bir imtihan sistemi kurmuş Allah. Ben eskiden ortaokuldayken
                      bilmiyordum mesela, bir kalemin iman hakikati olduğunu bilmezdim ben. Bunu in-

                      sanlar yapıyor zannediyordum. Bir de baktım, beynimin içinde görüyorum.
                      Beynimin içinde bir güç gösteriyor bana bunu. Kalem nerede diyoruz? Dışarıda.

                      Kalemin dışarıda olduğuna iman ediyoruz biz sadece. Hiç kimse kalemin dışarıda-
                      ki halini bilmiyor. İnanç olarak kabul ediyoruz. Kuran'ın bize hükmü olarak, Allah

                      var dediği için kabul ediyoruz. Yoksa dışarıdaki şeklini hiç kimse bilmiyor. Sadece
                      beynimizdeki şeklini görebiliyoruz. Bize ait bilgi, bunun dışında hiç bir bilgi yok.

                      Sıfırdır. Darwinistler de konuşuyor ya, beynin dışında verilen hiçbir bilgiyi konuş-
                      muyorlar. "Laboratuvar" şartlarında diyor. Laboratuvar nerede diyorsun? "Dışarıda"

                      diyor. Dışarı nerede? "Beynimin içinde görüyorum" diyor. Beyninin içinde görüyor-
                      sun laboratuvarı. Dışarıdaki laboratuvarı gören oldu mu hiç? Yok. Biz ona iman

                      ediyoruz, sadece iman ediyoruz. Dışarıdaki varlığına iman ediyoruz, o kadar.
                           Varlık olarak hiç kimsenin şu ana kadar dışarıdaki maddenin hakikati hak-

                      kında hiçbir bilgisi yok. Sadece biz fizik biliminden görüntü olarak saydam oldu-
                      ğuna inanıyoruz bilimsel olarak, varlığına inanıyoruz, saydam olduğuna ve ışıksız

                      olduğuna inanıyoruz. Siyah karanlık olduğuna ama aydınlatılırsa da saydam oldu-
                      ğuna inanıyoruz. Renkli değil. Dışarıda böyle bir maddenin var olduğuna iman edi-

                      yoruz. Ama bizim pratik olarak doğrudan yaşadığımız sadece bunun görüntüsü.
                      Görüntüyü de Allah veriyor bize üç boyutlu olarak. Gözün içi, damarlarla dolu, ko-

                      ca koca. Gözün içindeki, pelte kıvamında, bulanık bir sıvıdır. Jöle kıvamında, içi kan
                      damarlarıyla dolu. Şu görüntünün netliğine bakın. En kaliteli objektif de olsa, en ka-

                      liteli kameralardan da baksak böyle bir görüntü elde edemeyiz. Beynin içinde gör-
                      düğümüze biz hayat diyoruz, ev diyoruz. Hem görüntüde derinlik var, hem seste

                      derinlik var. "Ses şuradan geliyor" diyoruz. Teypte olduğunda yer tespiti mümkün
                      değil. Ama kulağımızla olduğunda her nerede ise yeri biliyoruz.



                                      (13 Mart 2012 tarihli röportaj / www.a9.com.tr / www.harunyahya.tv)
   672   673   674   675   676   677   678   679   680   681   682