Page 695 - Yaratılış Atlası 4. Cilt
P. 695
Her Şeyi Yapan Allah'tır
ADNAN OKTAR:... Bazı insanlar kasım kasım kasılıyor; "ben yaptım, ben ettim" diyor.
Beyninin içerisinde şu kadarcık (mercimek kadar) yerde Allah ona görüntü olarak gösteri-
yor. Mercimek kadar yerdedir, "ben yaptım, ben ettim" diyenler. Tamamını Allah yaratır.
İnsan hiçbir şey yapamaz. Ama tabi, "ben yaptım" diye konuşmada onu zahiren söyler. Yok-
sa tamamını Allah yapar. Mesela "buraya gel" diyorsun. Buraya gel demeyi Allah yaratır.
Geldim diyen insanın sözünü de Allah yaratır ve alır senin karşına Cenab-ı Allah getirir,
onu görürsün. Mesela, ben şimdi buraya bu içeceği koyuyorum, içiyorum bunun tamamını
Allah yaratır beynimin içerisinde. Onun tadını, görüntüsünü, kokusunu Allah yaratır. İste-
se tadını kaldırabilir, hiçbir şey hissetmem. Kokusunu da kaldırsa yine kokusunu hisset-
mem. Görüntüsünü kaldırırsa zaten her şey biter, hiçbir şey hissedemem. Bir de dokunma
duyusunu kaldırırsa artık tamam, sadece boşluk kalır hiçbir şey kalmaz.
Beynimin içinde Allah dokunma hissi meydana getirdiği için, ben bunu elimde var zan-
nediyorum. Şu an mesela ben parmağımla dokunduğumdan adım gibi eminim. Ama böyle
bir şey yok. Beynimin içindeki histen kaynaklanıyor. Beynime parmak uçlarımdan gidiyor,
sinir uçları alıp götürüyor dokunma hissini, sinir bayağı uzun yol alıyor gidiyor, gidiyor,
gidiyor, beynimden içeri giriyor, şuur merkezinde dokunma hissini meydana getiriyor.
"Ben dokundum" diyorum, halbuki öyle bir şey yok. Dokunma hissi orada olmuyor,
beynimin içinde oluyor. Ben parmağımın ucunda olduğunu zannediyorum. Mesela biz
burada şimdi oturuyoruz değil mi, adımız gibi eminiz, bütün algıların tamamı beynimizin
içinde oluyor. Ses, konuşma uzaktan geliyor gibi görünüyor, halbuki üç boyutlu olarak,
beynimin içinde yaratılıyor. Çünkü beyne
giden sinir koparıldığında hiçbir şekilde
duyamayız. Bağlandığında da anında du-
yarız. Ama insanlar bu gerçeği pek düşün-
mek istemiyorlar, ben de ara ara anlatıyo-
rum, daha sonra ben bu gerçeği insanların
tam anlayacağı gibi tarif edeceğim ve hiç
kaçıp kurtulacakları gibi olmayacak.
(03 Kasım 2010 tarihli röportaj,
www.a9.com.tr / www.harunyahya.tv)