Page 820 - Yaratılış Atlası 4. Cilt
P. 820

açık söyleyemez hale gelmiştir. Darwinizm'i tartışmasız bir gerçek gibi kabul etmek adeta bir şarttır.

                     Matematik profesörü Wolfgang Smith bir evrimci olarak bu durumu şu şekilde açıklamıştır:

                          Bizlere dogmatik olarak evrimin kabul edilmiş bir gerçek olduğu söyleniyor. Ama bunu kimin, hangi yollar-
                          la kabul ettiği hiçbir zaman söylenmiyor. Bizlere sıklıkla bu doktrinin kanıt üzerine kurulu olduğu söylen-
                          mekte ve bu kanıtın da "bundan sonra yapılacak olan tüm doğrulamaların üzerinde olduğu ve aynı şekilde
                          deneylerle elde edilen sonraki tüm yalanlamalardan muaf olduğu" belirtilmektedir. Ancak bizler, bu kanıtın

                          tam olarak nerede olduğu gibi önemli bir soru karşısında tamamen karanlıkta bırakılmaktayız.            115

                          Darwinizm'in reddi engellenmektedir, çünkü aksi takdirde batıl Darwinizm dininin savunucularının
                     hiçbir dayanağı olmayan bu teoriyi canlı tutabilmek için bir yolu kalmamış olacaktır. Yalan, yüksek sesle
                     söylenmekte ve bunun yalan olduğunu iddia etmek suç sayılmaktadır. Bilimsellik iddiasıyla ortaya atılan
                     teori, bilimden tam anlamıyla uzak, resmen ve açıkça reddi imkansız batıl, dogmatik bir inanç sistemi ha-

                     line getirilmiştir. Asıl dikkat çekici olan ise, bunun göz göre göre, hiç çekinmeden yapılmasıdır.
                          Bu öyle bir raddeye getirilmiştir ki, Papa, kendi evinde Darwinizm'i savunan konferanslar vermeye
                     zorlanmıştır. Kiliseler, Darwin'den özür dilemeye mecbur bırakılmışlardır. Üniversite profesörleri evri-
                     mi sorgulayan yayınları yüzünden işlerinden atılmış, mesleklerinden uzaklaştırılmışlardır. Bu büyük

                     dayatma, pek çok ülkede ciddi anlamda başarıya ulaşmış, özellikle üst kademelerde, evrim kesin olarak
                     sorgulanamaz hale getirilmiştir.
                          Darwinizm'in reddedilemezliğini sağlamak için Darwinistler gereken her yola başvurabilirler.
                     Evrim teorisini reddeden kanıtları örtbas eder, evrimin geçersizliğini ispatlayan delilleri çarpıtıp şekil-

                     den şekle sokarak ve insanları açıkça aldatarak evrim deliliymiş gibi gösterebilirler. Tıpkı Charles
                     Doolittle Walcott'un 70 yıl boyunca Kambriyen fosillerini saklaması gibi.
                          Darwinist ön kabul ve şartlanmışlık, Darwinistleri son derece mantıksız şeyleri savunmaya ve bu
                     mantıksızlıkları zaman zaman da ifade etmeye zorlamaktadır. Yukarıdaki sözünde evrimci biyolog, bi-

                     limsel deliller, mantıklı kanıtlar olmasa da evrimin doğruluğundan asla şüphe duymayacağını açıkça
                     belirtmektedir. Bu da bir kez daha göstermektedir ki, evrim teorisinin savunulmasının sebebi bilimsel
                     veriler ve bulgular değildir. Şu durumda, kabul edilmesi gereken açık bir gerçek vardır: Evrim sapkın,
                     sahte, aldatıcı bir dindir.

                          Matematikçi ve filozof William A. Dembski, Darwinistlerin evrimi reddedilemez göstermelerini şu
                     sözlerle ifade etmektedir:

                          Darwinci tutuculuktan şüphelenmek Stalinci bir rejimin parti çizgisine karşı çıkmakla kıyaslanabilir.
                          Stalin'in Rusya'sında olsaydınız ve Lysenko'nun yanlış olduğunu ileri sürmek isteseydiniz ne yapardınız?
                          Lysenko'nun genetik teorisindeki çelişkileri ve gerginlikleri belirtebilirsiniz, ama Lysenko'nun tamamen

                          yanlış olduğunu söyleyemezsiniz ya da Lysenko'ya açıkça muhalif olan bir alternatif sunamazsınız. Şu anda
                          içinde bulunduğumuz durum bu.        116

                          Darwinist diktanın baskısıyla Darwinizm'in reddedilemeyişi, bazı zihinlerde Darwinizm'in doğru
                     ve kabul edilmiş bir teori olduğuna dair bir kanaat oluşturmuştur. Çünkü insanların büyük çoğunluğu,
                     bilim adamlarının bir saçmalığı savunamayacaklarını, televizyon ve yazılı basının bir aldatmacanın des-




















                                                            Ye ri, gö ğü ve iki si ara sın da ki le ri ya ra tan Yü ce Al lah'tır.
                                                            Al lah'ın ya rat ma sı ih ti şam lı ve benzersizdir.






                818 Yaratılış Atlası Cilt 4
   815   816   817   818   819   820   821   822   823   824   825