Page 815 - Yaratılış Atlası 4. Cilt
P. 815

Harun Yahya






             dar mükemmel ve indirgenemez komplekslikte bir yapı olduğunu öğrenebilmek mümkün değildir.
             Çünkü bu gerçekler, canlılığın kökenine dair bilim dışı basit Darwinist açıklamayı yerle bir etmektedir.
             Tesadüflerin, bir proteinin içindeki amino asitlere dahi açıklama getiremediği dikkate alındığında, ev-
             rim teorisinin hayali "zaman + tesadüfler + çamurlu su" formülü anaokullar için hazırlanmış masal ki-

             tabı başlıklarını anımsatmaktadır.
                 Zaten daha önce belirttiğimiz gibi, bir proteinin oluşması için başka proteinlere ihtiyaç vardır.
             Dolayısıyla bu, Darwinistler için büyük bir kısır döngüdür ve büyük bir açmazdır. Tek bir proteinin var-
             lığını açıklamak için 100 kadar farklı proteinin, DNA'nın ve hatta bir bütün olarak hücrenin varlığını

             açıklamak zorundadırlar. Darwinizm, bu konuda kesin bir yenilgi ve hüsran içindedir.
                 Ancak tüm bunların gerçekleştiğini, Darwinizm'in sihirli formülünün işe yaradığını ve hayali ilk
             hücrenin oluştuğunu varsaysak bile (ki bu bilimsel olarak mümkün değildir), Darwinistler yine çok bü-
             yük açmazlarla karşı karşıyadırlar. Darwinistlerin, bir hücrenin organellerinin her birinin üstlendiği gö-

             revleri, bir enzimin vücutta yaptığı görevleri, karaciğer, dalak, mide, akciğer, beyin gibi kompleks or-
             ganların meydana gelişini ve işleyişini, daha da önemlisi iddia ettikleri şekilde tüm bunların başka can-
             lılardan dönüşüm yoluyla kusursuz ve mükemmel şekilde mucize eseri var oluşunu açıklamaları gerek-
             mektedir. Fakat Darwinistler, beklendiği gibi, açıklamaları imkansız olan bu konuların yanına bile yak-

             laşmazlar.
                 Çünkü en küçüğünden en büyüğüne organizmaların tümündeki muhteşem kompleksliği sahte
             Darwinist mekanizmalarla açıklayabilmek mümkün değildir. Tüm Darwinistler aslında yeryüzünde,
             gökyüzünde, tüm canlıların ve insanın yaratılışında açıkça bir mucize olduğunun farkındadırlar.

             Döllenmiş bir hücrenin bölünerek 100 trilyon hücreden oluşan mükemmel bir insan bedenini meydana
             getirmesini, bunların 30 trilyonunun insan beynini meydana getirmek üzere özelleşip ayrılmasını, bun-
             ların içinde 120 trilyon bağlantı yapan 12 milyar beyin hücresinin mükemmel şekilde çalışmaya başla-
             masını ve tüm bunların sonucunda, ortaya düşünebilen, varlığının

             farkında olan mükemmel bir canlının çıkmasını Darwinist
             aldatmaca yöntemleriyle açıklayamayacaklarını ken-
             dileri de bilmektedirler.














































           Yaşadığımız muhteşem gezegen, Gü neş,
           Ay ve yıl dız lar, Allah'ın ihtişamlı yaratması-
           nın, üstün kudretinin tecellileridir.



                                                                                                                          Adnan Oktar    813
   810   811   812   813   814   815   816   817   818   819   820