Page 811 - Yaratılış Atlası 4. Cilt
P. 811
Harun Yahya
Darwinistler, günümüzde yaşayan Bonobo maymunlarının aynısını bulup getirmiş ve buna"Ardi" adını ver-
mişlerdir. Ve şunu demişlerdir,"tamam maymun, ama dik duruyor"! İşte bu, çok yakından tandığımız Darwinist
aldatmacanın oldukça ilkel örneklerinden biridir.
1994 yılında bulunan fosil iskeleti, ilk bulunduğunda paramparça haldedir. Canlının özellikle fosilleşmiş le-
ğen kemiği, küçük parçalar halindedir ve paleontologların ellerine aldıkları anda parçalanan son derece kırılgan
bir yapıdadır. Darwinistler, şekli belli olmayan milimetrik parçaları almış ve kendi istedikleri gibi bir leğen ke-
miği inşa etmişlerdir.
Darwinistler 15 yıl sonra ortaya çıkardıkları bu fosili özel olarak seçmişlerdir. Ellerinde ara form olmadığı
için,"parçalanmış" bir fosili spekülasyon malzemesi yapmaları son derece kolay olmuştur.
Long Island, Stony Brook Üniversitesi Tıp Merkezi'nde anatomik bilimler bölümü şefi olan Darwinist
William Jungers, bu konu hakkında şunları söylemektedir:
Eğer elinizde imkan varsa, bu parçaları, zihninizde olan şeye benzetmeme ihtimaliniz oldukça zor... Ardi, ol-
dukça fazla tahmin gerektiriyor.
Ardi'nin ayaklarındaki içe dönük başparmak ve insanlarda olmayan ayak kemeri, canlının dik
bir yürüyüşe sahip olmadığının en belirgin delillerindendir. Jungers, fosili inceledikten sonra
ise,"elde edilen veriler kasıtlı olarak ihmal edilmediği veya bunlar tamamen uydurma olmadığı sü-
rece, böyle bir hayvanın arka bacakları üzerinde sürekli yürüyemeyeceğini" açıkça belirtmiştir.
Ardi'nin insanın hayali evriminde kayıp halka olduğunu öne süren California
Üniversitesi'nden Darwinist Tim White da fosil hakkında ortaya çıkan gerçekler karşısında şu iti-
rafı yapmak zorunda kalmıştır:
Ardipithecus ramidus'un (Ardi), Australopitecusların atası olduğu çıkarımını yeterli derecede
haklı çıkaracak, görünürde hiçbir özellik bulunmamaktadır.
Darwinistlerin Ardi hakkındaki iddiaları aslında Darwinistlerin düştüğü çaresiz durumun
önemli bir kanıtıdır. Darwinistler, utanılacak duruma da düşseler, sapkın Darwinist ideoloji uğru-
na, bu aciz iddiaları tekrarlamak zorunda kalırlar.
Kaynak: Katherine Harmon, How Humanlike Was "Ardi"?, Scientific American, 19 Kasım 2009
sını gerçekleştirmektedir. 101 Evrimci James A. Shapiro ise, bakterinin sahip olduğu bu özellikler nedeni
ile son derece kompleks bir canlı olduğunu şu şekilde itiraf etmektedir:
Bakteriler çok küçük olmalarına rağmen, bilimsel tanımlamanın çok ötesine giden biyokimyasal, yapısal ve
davranışsal komplekslikler gösterirler. Günümüzün mikroelektronik devrimine uygun olarak, bakterilerin
büyüklüğünü basitlikten ziyade komplekslikle eşit saymak daha mantıklı olabilir... Bakteriler olmaksızın
yeryüzünde hayat şu anki haliyle var olamazdı. 102
Durum böyleyken, canlılık için "basitlikten" bahsetmek kuşkusuz ki mümkün değildir. Canlı bedeni,
üstün bir Yaratıcı'nın, tüm varlıklara hakim olan Azim bir Gücün varlığını ve üstünlüğünü göstermek-
tedir. O Yaratıcı, varlıklara can veren, onların her durumunu bilen, her şeyi yoktan yaratan, yaratıcıların
en güzeli olan Allah'tır. Allah'ın eşsiz yaratması, Rabbimiz'in yalnızca "Ol" emriyle gerçekleşir. Yüce
Allah için, en muhteşem varlıkları dilediği anda dilediği şekilde yaratmak kuşkusuz ki çok kolaydır. O,
her şeyin sahibidir, her şeye hükmedendir. Rabbimiz ayetlerinde şöyle buyurur:
Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. Diriltir ve öldürür. O, herşeye güç yetirendir.
O, Evveldir, Ahir'dir, Zahir'dir, Batın'dır. O, herşeyi bilendir.
Gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa istiva eden O'dur. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni ve
ona çıkanı bilir. Her nerede iseniz, O sizinle beraberdir, Allah, yaptıklarınızı görendir.
Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. (Sonunda bütün) işler Allah'a döndürülür. (Hadid Suresi, 2-5)
Adnan Oktar 809