Page 810 - Yaratılış Atlası 4. Cilt
P. 810

IDA sah te kar lı ğı: Dar wi nist le rin, so yu tü ken miş
                                                                                             mü kem mel bir le mur fo si li ni in sa nın ha ya li ev ri -
                                                                                             mi ne de lil ola rak gös ter me ye ça lış ma la rı ça re -
                                                                                             siz lik le ri nin önem li bir gös ter ge si dir. Dar wi nist -
                                                                                             ler, bu utanç ve ri ci Ida şo vu nun ar dın dan özür
                                                                                             di le mek zo run da kal mış lar dır.


















                     çok Darwinist tarafından utanç verici olarak görülmektedir. Son olarak 2009 yılında sözde "insanın (ha-
                                                                                            98
                     yali) evriminin en büyük delili", "bulunamayan kayıp halka" denilerek manşetlerde haftarca yer alan,
                     hakkında Darwinistler adına utanç verici bir propaganda gerçekleştirilen lemur fosili Ida ve sıradan bir
                     Bonobo maymunu fosili olan Ardi de bazı Darwinist bilim adamlarından aynı karşılığı almıştır.

                     Darwinist bilim adamlarının bazıları Ida rezaletini "sirk", bazıları "maskaralık" olarak tanımlamış, kimisi
                     de kayıp halka iddiasıyla yakından uzaktan ilgisi olmayan bu fosil hakkında başlatılan yaygaradan do-
                     layı ne kadar utanç duyduğunu açıkça ifade etmiştir. Ardi ise, paramparça iskeletin düzmece şekilde
                                                                                     99
                     bir araya getirilmesiyle insana benzetilmeye çalışılmış ve bu aleni durum hemen bazı Darwinistlerden
                     tepki almıştır. Ardi'nin dik yürüme ile veya insanın atası iddialarıyla hiçbir ilgisinin olmadığı, sıradan

                     bir maymun özellikleri gösterdiği en tanınmış Darwinist yayınlarda dahi itiraf edilmiş ve Darwinistler
                     bir başka sahtekarca iddialarından da geri çekilmek zorunda kalmışlardır. (Katherine Harmon, How
                     Humanlike            Was          "Ardi"?,        Scientific        American,          19        November            2009,

                     http://www.scientificamerican.com/article.cfm?id=how-humanlike-was-ardi)
                          Fakat yine de bu utancın farkında olan Darwinistlerin de tepkileri cılız kalır. Çünkü kendi ideoloji-
                     lerine göre, Darwinizm'in basit dünyasını - mantıksız da olsa - sonuna kadar savunmak zorundadırlar.
                     Evrim, Darwin'e göre havada uçan bir balık gibi bilimsel açıdan hiçbir geçerliliği olmayan varlıkları
                     üretmiştir. Onu izleyen Darwinistler de aynı fikrin savunuculuğunu yapmak mecburiyetinde hisseder-

                     ler kendilerini.
                          Bristol Üniversitesi inorganik kimya bölümünden D. T. Rosevear, Darwinizm'in bu basit mantığını
                     ve bilim adamlarının göz göre göre bu oyuna alet olmalarını şu sözlerle ifade eder:

                          Evrim hiçbir delile dayanmayan bir hipotezdir ve gerçeklerle uzlaştırılamaz. Bu klasik evrim teorileri, aşırı
                          derecede kompleks ve dolambaçlı bir gerçek yığınını oldukça basite indirgemektedir. Ve bunun uzun bir za-

                          mandır, tek bir protesto mırıltısı bile gelmeden, oldukça fazla sayıdaki bilim adamı tarafından eleştirilmeden
                          ve itirazsız şekilde hazmedilmesini hayretle karşılıyorum.      100

                          Darwinistler, canlılığa diledikleri kadar kendilerince "basit" yakıştırması yapmaya çalışsınlar, canlı
                     aleminin müthiş ve hayret uyandırıcı bir komplekslik sunduğu onların da inkar edemedikleri açık bir
                     gerçektir. Dünya, birbirinden farklı milyonlarca hayvan ve bitki türü barındırmaktadır. Bunların her bi-

                     rinin sahip olduğu en küçük yapı bile müthiş bir kompleksliğe sahiptir. Günümüzde, canlıların sahip ol-
                     dukları yapı ve organların işlevlerini bir nebze olsun "anlayabilmek", laboratuvarlarda bunu inceleyip
                     keşfedebilmek bir başarı sayılmaktadır. Akıllı bir varlık olan insan, kendi hücresinin neye benzediğini
                     ancak geçtiğimiz yüzyılda yalnızca genel hatlarıyla anlayabilmiştir. Üstelik değil bu hücreyi, bu hücre-

                     nin yüzbinlerce proteininden tek bir tanesini bile hala oluşturabilmiş değildir. Darwinistler tarafından
                     en "basit" canlı olarak tanıtılmaya çalışılan bakteri, sahip olduğu organelleri, DNA ve hücre zarı, antibi-
                     yotiklere karşı muhteşem direnç yeteneği ve üstün özellikleriyle olağanüstü bir komplekslik örneğidir.
                     İngiliz zoolog Sir James Gray'in ifadesiyle bir bakteri, bir laboratuvarın faaliyetlerinden çok daha fazla-






                808 Yaratılış Atlası Cilt 4
   805   806   807   808   809   810   811   812   813   814   815