Page 813 - Yaratılış Atlası 4. Cilt
P. 813

Harun Yahya






                                 Teolog R. C. Sproul bu konuyla ilgili şunları söylemiştir:

                           Bilim adamları tesadüfe bir güç atfettiklerinde fiziğin alanını sihire terk etmiştir. (Darwinistlere gö-
                          re) Tesadüf, sadece tavşanları değil, fakat tüm evrenin hiçlikten ortaya çıkmasını sağlayan sihirli bir
                       değnektir. 103

                 Darwinistler ne kadar bu telkini canlı tutmaya çalışırlarsa çalışsınlar, aslında mucize bahşettik-

             leri güç akılsız, şuursuz, bilinçsiz, kör tesadüflerdir. Tesadüfler, ardında hiçbir bi-
             linçli etmen olmadan, hiçbir akıllı, yönlendirici, tasarlayıcı bir güç bulunmadan
             meydana gelen rastgele olaylardır. Tesadüfi gelişen bir olayın deneme yanılma ile en
             doğrusunu bulabilmesi, gelecekte meydana gelecek olayları tahmin edip buna göre tedbir

             alması, bir organın neye benzeyeceğini önceden tasarlayabilmesi, fedakarlık yapması, vefa ve
             sevgi göstermeyi bilmesi kuşkusuz ki mümkün değildir. Bir toplu iğneyi bile meydana ge-
             tiremeyecek hayali bir gücün, dünya üzerindeki muhteşem canlı çeşitliliğini meydana ge-
             tirdiğini iddia etmek akla, mantığa, bilime ve elbette sağduyuya aykırıdır.

                 Burada "bir toplu iğneyi bile meydana getiremez" ifadesi, Darwinist iddialara bir yanıt ol-
             ması ve bu iddiaların imkansızlığını vurgulamak için kullanılmıştır. Aslında tesadüflerin her-
             hangi bir şey "meydana getirdiğini" iddia etmek ciddi bir mantık bozukluğuna ve akıl ye-
             tersizliğine işaret eder. Fakat Darwinistler bu bozuk mantığı kullanarak bütün dünyayı

             aldatabilmişlerdir. Darwinistlerin garip mantıklarına göre, yeterli zaman verildiğinde,
             tesadüflerin yapmayacağı şey yoktur.
                 Nobel ödüllü evrimci biyolog George Wald'ın aşağıdaki sözleri, Darwinistlerin, tesadüf
             + zaman formülüne bir sihirli bir formül olarak inandıklarını açıkça ifade etmektedir:

                 Sadece beklenmelidir: Zaman mucizeler gerçekleştirir. Çok zaman verildiğinde, imkansız

                 mümkün, mümkün muhtemel ve muhtemel sanal olarak kesin hale gelir.               104

                 Elbette tüm bu mantık dışı açıklamaların amacı, Darwinistlerin, canlılığın varlığı-
             na -kendilerince- yaratılış dışında bir açıklama getirebilme çabasıdır. Kuşkusuz zaman
             ile tesadüflerin bir araya gelip, bir çamur birikintisinden çiçekler, kediler, balıklar, kuşlar,
             sürüngenler, insanlar meydana getirdiğinin kabul edilemez olduğunu Darwinistler de
             bilmektedirler. Fakat onlar, doğru olan açıklamayı kabul etmek yerine, mantıksız olanı

             mantıklı gösterme gayretindedirler.
                 Görüldüğü gibi, Darwinistlerin tüm açıklamaları bir aldatmacaya dayanır.
             Darwinistlerin süslü kelimelerini, Latince tanımlarını, anlaşılmaz bilimsel keli-

             melerini ortadan kaldırdığımızda geriye "tüm canlılık rastgele olaylar sonu-
             cunda, bilinçsizce, kör tesadüflerin bir araya gelmesiyle, hiçbir kontrol,
             hiçbir tedbir, hiçbir bilinçli müdahale olmaksızın şans eseri meydana gel-
             di" aldatmacası kalmaktadır. İşte Darwinistlerin asıl olarak insanları inan-
             dırmaya çalıştığı aldatmaca budur.

                 Günümüzün en ateşli Darwinistlerinden biri olan ateist evrim biyoloğu
             Richard Dawkins'in aşağıdaki sözleri, Darwinist mantığın ne kadar çıkmazda
             olduğunu görmek için yeterlidir:

















                         Darwinistlerin iddia ettiği gibi tesadüfler
                         hiçbir zaman canlılık meydana getiremezler.
                         Hepsi Allah'ın sanatıdır.



                                                                                                                          Adnan Oktar    811
   808   809   810   811   812   813   814   815   816   817   818