Page 814 - Yaratılış Atlası 4. Cilt
P. 814

... Hayvanlar aceleyle bir araya getirilmiş, geçmişten yamalanarak gelmiş, kabaca düzenlenerek hantallaşmış

                          gülünç canavarlar olmalıydılar. Fakat avlanmakta olan bir çitanın son derece zarif hareketlerini, dağ kırlan-
                          gıcının aerodinamik güzelliğini veya yaprak görünümlü böceğin (kamuflaj yoluyla yaptığı) göz yanıltıcı de-
                          taylarına yönlendirdiğimiz merak dolu dikkatimizi bu beklentimiz ile nasıl bağdaştırabiliriz?         105

                          Allah, deccali öyle büyük bir tuzağa düşürmüştür ki, sonunda deccal yanlıları kendilerince Allah'a
                     karşı mücadele etmek için "tesadüf" gibi mantıksız, akıl dışı ve ilkokul çağındaki çocukları dahi güldü-

                     recek bir masala sığınmak zorunda kalmışlardır. Tesadüf öyle sapkın ve akılsızca bir iddiadır ki, böcek-
                     lerin üstün yeteneklerini kullanarak teknolojik aletler meydana getirdiğini iddia etmek bile bunun ya-
                     nında daha mantıklı kalır. Fakat deccalin büyüsü, bir kısım insanları bu saçmalığa inanacak hale getir-
                     miş, bu saçmalık okullarda okutulacak şekle dönüştürülmüştür. Ancak insanlar, tesadüflerin mantıksız

                     şekilde ilahlaştırıldığını ve onlara bir yaratıcı vasfı verildiğini (Allah'ı tenzih ederiz) görüp anladıkça,
                     deccalin ahir zamandaki en büyük oyunu olan Darwinizm, acınacak hale gelmiştir.
                          Allah ayetlerinde şöyle buyurur:

                          Şimdi onlara sor: Yaratılış bakımından onlar mı daha zorlu, yoksa Bizim yarattıklarımız mı?

                          Doğrusu Biz onları, cıvık-yapışkan bir çamurdan yarattık.

                          Hayır, sen (bu muhteşem yaratışa ve onların inkarına) şaşırdın kaldın; onlar ise alay edip duruyorlar.

                          Kendilerine öğüt verildiğinde, öğüt almıyorlar.

                          Bir ayet (mucize) gördüklerinde de, alay konusu edinip eğleniyorlar.

                          "Bu, açıkça bir büyüden başkası değildir" dediler.
                          "Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltilecekmişiz?"


                          "Veya önceki atalarımız da mı?"
                          De ki: "Evet, üstelik boyun bükmüş kimseler olarak (diriltileceksiniz)." (Saffat Suresi, 11-18)




                              3. Darwinistler Evrimin Temel Açmazlarını Gözardı Ederler


                          Darwinizm yalanı ile ilgili bilinmesi gereken çok önemli bir gerçek vardır: Darwinizm henüz hayatın
                     kökeni konusuna, yani canlılığın ilk nasıl ortaya çıktığı sorusuna akılcı ve bilimsel bir açıklama getire-
                     bilmiş değildir. Darwinistlerin her şeyin kökeni saydıkları o hayali "ilk hücre"nin, hatta onun ilk protei-

                     ninin bile nasıl ortaya çıktığı belli değildir. Evrim teorisi, nasıl oluştuğuna açıklama getiremediği tek bir
                     protein karşısında zaten kesin olarak çökmüş durumdadır.
                                        Bu gerçek tüm Darwinistler tarafından bilinir. Bu yüzden okuyacağınız her Darwinist
                                       yayında, izleyeceğiniz her Darwinist programda bu konu alelacele geçiştirilmeye ve

                                           unutturulmaya çalışılır. Darwinizm propagandası yapan hiçbir yerde, bir proteinin te-
                                               sadüfen oluşma ihtimallerinin imkansızı gösterdiği, bilim tarihi boyunca laboratu-
                                                    varlarda gerçekleştirilmiş sayısız deneyin hücrenin tek bir proteinini, tek bir
                                                         organelini meydana getiremediği, hücrenin tesadüfen oluşamayacak ka-




























                812 Yaratılış Atlası Cilt 4
   809   810   811   812   813   814   815   816   817   818   819