Page 143 - Kuran Ahlakı
P. 143

Adnan Oktar (Harun Yahya)


                Hayatın başlangıcı konusunun evrimciler için açıklanamaz ol-
             duğunu, evrimci bilim yazarı Brian Switek şu şekilde itiraf etmiştir:

                Hayatın nasıl başladığı doğanın en kalıcı gizemlerinden biridir. (Brian
                Switek, "Debate bubbles over the origin of life", Nature, 13 Şubat 2012)
                Harvard'lı kimyager George Whitesides ise, Amerikan Kimya

             Topluluğu tarafından kendisine, en üst düzey ödül olan Priestley
             Madalya’sı verilirken yaptığı konuşmasında, şu itirafı yapmıştır:
                Yaşamın kökeni. Bilimdeki en büyük problemlerden biridir... Çoğu kim-
                yager, benim gibi, hayatın prebiyotik Dünya’daki moleküllerin karışım-

                larından, spontane olarak ortaya çıktığına inanır. Nasıl? Hiçbir fikrim
                yok . (George M. Whitesides, "Revolutions In Chemistry: Priestley Me-
                dalist George M. Whitesides' Address", Chemical and Engineering News,
                85: 12-17 (March 26, 2007)

                Hücrenin çekirdeğinde yer alan ve genetik bilgiyi saklayan DNA
             molekülü ise, muazzam bir bilgi bankasıdır. İnsan DNA'sının içer-
             diği bilginin, eğer kağıda dökülmeye kalkılsa, 500'er sayfadan oluşan
             900 ciltlik bir kütüphane oluşturacağı hesaplanmaktadır.
                Bu konuda evrimciler açısından çok ilginç bir açmaz daha vardır:
             DNA, yalnız birtakım özelleşmiş proteinlerin (enzimlerin) yardımı

             ile eşlenebilir. Ama bu enzimlerin sentezi de ancak DNA'daki bil-
             giler doğrultusunda gerçekleşir. Birbirine bağımlı olduklarından,
             eşlemenin meydana gelebilmesi için ikisinin de aynı anda var olma-
             ları gerekir. Bu ise, hayatın kendiliğinden oluştuğu senaryosunu

             yerle bir etmektedir. San Diego California Üniversitesi'nden ünlü
             evrimci Prof. Leslie Orgel, Scientific American dergisinin Ekim 1994
             tarihli sayısında bu gerçeği şöyle itiraf eder:




                                          141
   138   139   140   141   142   143   144   145   146   147   148