Page 37 - Kuran Ahlakı
P. 37
Adnan Oktar (Harun Yahya)
fa la rın da üret tik le ri ba zı hu ra fe le re gö re dir. Bu ne den le de, Al lah'ın
son suz gü cü nü ve aza me ti ni kav ra ya maz lar. Ku ran'da, bu ki şi ler,
"On lar, Al lah'ın kad ri ni hak kıy la tak dir ede me di ler. Şüp he siz
Al lah, güç sa hi bi dir, aziz dir." (Hac Su re si, 74) aye tiy le ta rif edi lir.
Allah'ın gücünü hakkıyla takdir etmek, imanın en önemli şart-
larındandır. Mümin, cahiliye toplumlarındaki çarpık Allah inancın-
dan kopar ve cahiliye toplumunun tüm sapkın inanışlarını reddeder.
Mümin Allah'a Kuran'da tarif edilen vasıflarıyla inanır. Allah'ın yer-
yüzünde, göklerde ve kendi nefsinde yarattığı delilleri, ayetleri, iman
hakikatlerini inceleyerek, Allah'ın üstün sanatını, azametli gücünü
iyice görerek, Rabbimiz'i tanır, O'nun kadrini hakkıyla takdir eder.
Ancak Allah'a iman ettiğini söyleyen bir kişi, kalbini Allah'ın zik-
rinden ve aklını O'nu düşünmekten uzak tutarsa, bu durumda ca-
hiliyenin sapkın Allah inancına yönelme tehlikesi olabilir. Ve eğer
kendini toparlayıp Allah inancını Kuran'a göre belirlemezse, bazı
imtihan durumlarında cahiliyeye kayma tehlikesiyle yüz yüze kala-
bilir. Allah, bu durumu, Peygamberimiz (sav) döneminde, savaş sı-
rasında zayıflık gösteren bazı Müslümanlardan bahseden ayetlerde
bildirmiştir. Ayetlerde bildirildiği gibi, bu kimseler, "Canları der-
dine düşerek; Allah'a karşı haksız yere cahiliye zannıyla zanlara
kapılmış"lardır. (Al-i İmran Suresi, 154)
Mümin böyle bir duruma düşmemek için, cahiliyedeki yanlış
inançların bıraktığı izleri tümüyle kalbinden silmeli ve Kuran'da bil-
dirildiği şekilde, Allah'ı hakkıyla takdir ederek bu gerçek inancı kal-
bine sindirmelidir.
35