Page 47 - Kuran Ahlakı
P. 47

Adnan Oktar (Harun Yahya)


              bilir, ama Allah mutlaka bunda da bir hayır yaratmıştır. Bu olayda
              ne gibi hayırlar olduğunu da hemen veya zaman içerisinde mü-
              minlere gösterir. Bu yüzden müminlerin de karşılaştıkları her
              olayda bir hayır olduğunu bilmeleri gerekir.

                 Kuran kıssalarında bu konuya örnek teşkil eden birçok olay an-
              latılmaktadır. Hz. Yusuf (as)'ın hayatı bunlardan bir tanesidir. Hz.
              Yusuf (as) küçük bir çocukken kardeşleri tarafından kuyuya atıl-
              mış, sonra oradan kurtulmuş, ancak bir süre sonra masum olduğu
              halde, suçlanarak zindana atılmıştır.
                 Hz. Yusuf (as)'ın yaşadıklarına benzer durumlarla karşılaşan bir
              insan eğer imana ve imanın getirdiği bilince sahip değilse, büyük

              zorluklarla karşı karşıya olduğunu, başına felaketlerin geldiğini dü-
              şünecektir. Oysa Hz. Yusuf (as) tüm bu olayların Allah'ın kontro-
              lünde geliştiğini ve hepsinde mutlaka bir hayır olduğunu hiçbir
              zaman unutmamıştır. Nitekim Allah bir süre sonra tüm bu felaket
              gibi görünen olayların arkasındaki hayrı ona göstermiş ve Hz.
              Yusuf (as)'ı, atıldığı Mısır zindanlarından kurtararak o ülkenin yö-
              netiminde söz sahibi bir kişi haline getirmiştir.
                 Bindiği gemide "kim denize atılacak" diye kura çekilen ve kura
              kendisine isabet edip denize atılan, sonra da dev bir balık tarafın-

              dan yutulan Hz. Yunus (as)'ın durumu da Hz. Yusuf (as)'a benze-
              mektedir. Kuran'da, Hz. Yunus (as)'ın Allah'ı "tesbih edenlerden"
              olduğu için o yerden kurtarıldığı ve sonra da ödüllendirildiği şöyle
              anlatılır:
                 Eğer (Al lah'ı çok ça) tes bih eden ler den ol ma say dı, Onun kar -

                 nın da (in san la rın) di ri lip-kal dı rı la cak la rı gü ne ka dar ka la kal -
                 mış tı. So nun da o has ta bir du rum day ken çıp lak bir ye re (sa -
                 hi le) at tık. Ve üze ri ne, sık-ge niş yap rak la (ka ba ğa ben zer)


                                           45
   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52