Page 52 - Kuran Ahlakı
P. 52

Kuran Ahlakı


                Millet birbirini böyle çeliktenmiş gibi görüyor. Halbuki herkes, oraya top-
                lananların hepsi sürünüyor, perişan vaziyetteler. Kiminin böbrek taşı var
                böbreği ağrıyor, kiminin tansiyonu var, tansiyon ilacı almış zor ayakta

                duruyor. Kimi kanser tedavisi görüyor. Ama orada bir sahte mutluluk
                içerisindeler. Ellerinde viski bardaklarıyla böyle; dinle, imanla, İslam’la
                alay ederek, eğlenerek -haşa- bir sahte mutluluk tablosu yapıyorlar. Ka-
                falarında peruk, peruğu kayıyor, onu düzeltiyor. Değil mi? Suratı sili-
                kondan şişmiş, ağzı burnu silikon, uyuşmuş böyle silikondan ağzı.
                İçtiğinin farkına varmıyor. Veya botox yaptırmış ağız tamamen uyuş-
                muş, ağız kontrolü yok. Gülemiyor bile artık. Yüzde anlamsız bir ifade.
                Mutluluk resimleri çektiriyorlar beraber topluca, gazetecileri topluyorlar
                filan. Diyor işte, “falancazadeler bilmem ne gününde çok mutluydular”
                diyor. Ama iki ayağı birden mezara sallanmış mesela. Artık perişan va-
                ziyette, öldü ölecek yani. Tek bir kere Allah’ı ağzına almıyor, tek bir kere.
                Müslümanlara karşı nefretini coşkuyla anlatıyor böyle azgınca anlatıyor.
                İşte bu da bir mucizedir. İnsanın bu kadar aczine bu kadar zavallılığına
                rağmen, bazı insanların bu perişan şartlar altındaki yaşama azmi ve

                Allah’ı unutma azmi ve dine karşı olma azmi bir mucizedir. Çok şa-
                şırtıcıdır. Halbuki orada insan aczini görür, Allah’a tam teslim olur.
                “Ya Rabbi ben senin huzuruna geleceğim kısa sürede. Benden dertleri,
                elemleri uzak tut, ben sana ram oldum, sana kendimi teslim ettim” di-
                yerek, ruhunu cennete çevirmesi gerekir. Yani öyle bir şeyde insan vü-
                cudunun acısını bile duymaz. Hastalığın rahatsızlığını bile duymaz.
                Mesela tansiyon da genelde asabiyetten oluyor. Şeker yine asabi olarak
                çıkıyor. Mesela birçok gencin boyunlarında fıtık var, boyun fıtığı. Birço-
                ğunun sırtında fıtık var insanların. Mesela ondan da kimsenin haberi
                olmuyor. Bel korsesiyle geliyor; “işte falanca doktor bir sırt şeyi yaptı”
                diyor, “bununla merdivenleri 15 yaşındaki gibi koşarak çıkmaya başla-
                dım” diyor. Bak o da bir insanın aczi yani. “İşte mıktanısla bir şey oluş-


                                           50
   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57