Page 53 - Kuran Ahlakı
P. 53

Adnan Oktar (Harun Yahya)


                turdu” diyor, “yelek gibi bir şey”. Üzerine giyiyor böyle kat kat. Altta ro-
                matizma bantları. Bakın burada da romatizma bileziği altta diyor. “Ko-
                luma bakır romatizma bileziğimi taktım” diyor. “Şeker ilacımı aldım”
                diyor, “insülin iğnesi de oldum” diyor, “bomba gibiyim” diyor. “Tansiyon
                ilacını da aldık” diyor. Peruk da kafaya tam oturmuş. “Bu sefer zamklı
                peruk, bu daha da sağlam” diyor. “Zamkla yapıştırdık, çıkmıyormuş”
                diyor. Yani bu perişanlığı içerisinde daha hala dine, Kuran’a, Allah’a haşa

                kendince saldırmaya kalkıyor. Ve şu kadarcık yerde yaşıyor bakın. Bu
                kadarcık yerde ve görüntü olarak yaşıyor. Görüyor musun insanın za-
                vallılığını, aczini? Ve buna rağmen haşa kendince Allah’a meydan oku-
                maya kalkıyor. Yalnız onu yaratan da yine Allah’tır. (Sayın Adnan
                Oktar’ın 4 Mart 2010 tarihli www.harunyahya.tv röportajından)




                Şeytanın Hiç Durmayan Faaliyeti

                Allah Hz. Adem (as)'ı yarattığı ve tüm meleklere "Adem'e secde
             edin" emrini verdiği zaman, şeytan akılsızca karşı gelmiş ve bu çir-
             kin isyanı yüzünden sonsuza dek lanetlenmiştir. Bunun üzerine o
             da, kıyamet gününe kadar insanları saptırmak için Allah'tan süre
             istedi. Allah bu izni verince de şu vaadde bulundu:

                De ki: "Ma dem öy le, be ni az dır dı ğın dan do la yı on la rı (in san la -
                rı sap tır mak) için mut la ka se nin dos doğ ru yo lun da (pu su ku -
                rup) otu ra ca ğım. Son ra mu hak kak ön le rin den, ar ka la rın dan,
                sağ la rın dan ve sol la rın dan so ku la ca ğım. On la rın ço ğu nu şük -
                re di ci bul ma ya cak sın" (Araf Su re si, 16-17)

                Bir baş ka ayet te, şey ta nın "sap tır ma" va adi şöy le an la tı lır:
                "On la rı -ne olur sa ol sun- şa şır tıp-sap tı ra ca ğım, en ol ma dık ku -
                run tu la ra dü şü re ce ğim ve on la ra ke sin ola rak da var la rın ku lak -


                                           51
   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58