Page 112 - İslam'ın İnanç Esasları
P. 112
İslam’ın İnanç Esasları
davranmaktır. Müminler bu akılcılıkla yaşarlar. Ölüm gelene kadar
salih davranışlarda bulunurlar. Çünkü Allah Kuran'da bunu emret-
miştir:
Ve yakîn (ölüm) sana gelinceye kadar Rabbine ibadet et. (Hicr
Suresi, 99)
Ölümü düşünmek insanı güçlü ve iradeli kılar. Nefsinin, dünya-
nın aldatıcı zevklerine kanarak kendisini yanlış davranışlara sürük-
lemesini engeller. İnsana, dünyadaki geçici ve salih olmayan
tavırlara kapılmayacak iradeyi sağlar. Bu nedenle müminin sık sık
ölümü düşünmesi, kendi dahil tüm insanların yakında bir gün öle-
ceğini tefekkür etmesi ve dünyaya bu şuurla bakması gerekir.
Ölümle ilgili Kuran'da haber verilen bir diğer gerçek, ölüm
anında yaşanan olaylardır. Ölen kişi yeni bir boyuta geçer ve ölüm
melekleriyle karşılaşır. Ölmekte olan bir kişiyi görenler, onun sadece
biyolojik ölümünü seyrederler ve kimi zaman da aldanabilirler.
Örneğin bir insan hayatı boyunca iflah olmamış azılı bir inkarcı
olmasına karşın, dışarıdan, uykusu sırasında "rahat" bir ölümle
ölmüş gibi algılanabilir. Oysa o anda başka bir boyuta geçen ruhu,
büyük acılar içinde ölümü tatmaktadır. Ya da tam tersine, acı çektiği
sanılan bir müminin ruhu, Allah'ın ayette bildirdiği gibi bedenin-
den, (melekler tarafından) "güzellikle" ayrılır. Bu nedenle ölüm in-
karcılar için büyük bir azap, müminler içinse büyük bir nimet ve
güzelliktir.
Aşağıdaki ayetlerde, inkarcıların ölüm anındaki bu azabı anlatıl-
maktadır:
... Sen bu zalimleri, ölümün 'şiddetli sarsıntıları' sırasında me-
leklerin ellerini uzatarak onlara: "Canlarınızı çıkarın, bugün
Allah'a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O'nun ayetlerinden
110