Page 123 - İslam'ın İnanç Esasları
P. 123
Adnan Oktar (Harun Yahya)
arası denen şeydir, İstanbul'da yine insanlar azacaklar, kuduracaklar-
dır. Hiç tahmin etmeyeceklerdir. Mesela, Boğaz'ın kenarında tam böyle
içki masasını kurmuş rezalet çıkarırken, ahlaksızlık yaparken, alenen
cinsel ilişkide bulunurken birden Boğaz'ın altından lavların çıktığını
görecekler. Boğaz'ın iki tarafının birleştiğini görecekler. İki taraf karşı
karşıya, ikisi birleşecek ve geri açılacak ve muazzam lavların her yerden
fışkırdığını görecekler. Denizin yanmaya başladığını görecekler, o
zaman anlayacaklar ki, kıyamet başladı. Ve gökten nur gibi, çok gös-
terişli ama haşmetli olarak da melekler inmeye başlayacaklar.
Dünyada insanların korkabileceği en şiddetli yüksek korkuyu, hiçbir
insan yaşamamıştır, işte o zaman yaşayacak insanlar. Yani, bu derece
yüksek korkuyu hiçbir insan yaşamamıştır. Allah "Sen onları sarhoş
zannedersin, onlar sarhoş değillerdir" (Hac Suresi, 2) diyor; konuşma
kabiliyetlerini kaybedecekler, şuurları kapanacak, ne evladı ne çocuğu
ile bağlantısı kalacak. Yani, kendi canının derdine düşecek, ama kendi
canını da kurtaracak aklı kalmayacak. Şuuru kapanacak korkunun
şiddetinden. Allah, "Saçları bembeyaz olacak" (Müzzemmil Suresi,
17) diyor; ani saç beyazlaması normalde olacak bir şey değildir, kor-
kunun şiddetinden bu olacaktır. Bir anda saçları beyazlayacaktır. Ve
sürekli devam edecektir depremler, çok yüksek oranda depremler
devam edecektir. "Ve gittikçe dağların eridiğini görürsün" (Karia Su-
resi, 5) diyor, mesela, yedi tepeden oluşuyor İstanbul. Gittikçe erimeye
başlayacak ve düz alan haline gelmeye başlayacak. (Adnan Oktar Kaç-
kar TV röportajı, 19 Şubat 2009)
121