Page 126 - İslam'ın İnanç Esasları
P. 126
İslam’ın İnanç Esasları
ğına karşı uyarılmış, Allah'ın kendilerine gönderdiği elçiler aracılı-
ğıyla hak olan dine davet edilmişlerdir. Ancak Kuran'da da bildiril-
diği gibi az bir topluluk dışında insanların çoğu iman etmemiş,
Allah'a ve elçisine karşı koymuşlardır. Bu insanlar öldükten sonra
yeniden dirilecekleri gerçeğini de ısrarla inkar etmişlerdir. Kuran'da
bu insanların inkarları şu ayetlerle haber verilmiştir:
Olanca yeminleriyle: "Öleni Allah diriltmez" diye yemin ettiler.
Hayır; bu, O'nun üzerinde hak olan bir vaidtir, ancak insanların
çoğu bilmezler. Hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıkla-
ması ve inkar edenlerin kendilerinin yalancı olduklarını bilmesi
için (diriltecektir). (Nahl Suresi, 38-39)
Bazı insanlar Allah'ın ölüleri nasıl dirilteceğini sorar ve bu ger-
çekten kuşku duyarlar. Oysa insanı ilk kez o henüz hiçbir şey değil-
ken yaratmış olan Allah'tır ve şüphesiz Allah ilk başta yoktan
yaratmış olduğu insanı yeniden diriltmeye güç yetirendir.
İnsanın yaratılışı, yeniden diriliş için başlı başına önemli bir de-
lildir. İnsan, tek bir spermden, tam teşekküllü bir canlı olarak mey-
dana gelmiştir. Tek bir hücrenin zaman içinde, insanın herhangi bir
müdahalesi olmadan düşünebilen, görebilen ve akledebilen bir var-
lık haline gelmesi bir dirilişin çok açık alametidir. İnsanı yoktan var
eden Allah, kurumuş kemikleri de toparlayıp yeniden diriltmeye
muktedirdir. Bu yaratılmayı gözardı eden insanlar, kendi varoluşla-
rını hiç dikkate almadan, şeytani bir cesaret göstererek dirilişe karşı
koyabilmektedirler. Bu büyük bir cesarettir. İnsan bunu yaparak
Allah'a karşı büyük bir sorumluluğu da üstüne almış olur. Ahirette
ise yalanladığı bu gerçeği karşısında apaçık bir şekilde görecektir.
Kıyamet gününün ardından insanlar, kendilerine daha önce kıyamet
vaktinin geldiğini haber vermiş olan Sur'un sesini bir kez daha du-
124