Page 73 - İslam'ın İnanç Esasları
P. 73
Adnan Oktar (Harun Yahya)
Göklerde ve yerde nice ayetler vardır ki, üzerinden geçerler de,
ona sırtlarını dönüp giderler. (Yusuf Suresi, 105)
Bu delilleri ancak, çevrelerindeki varlıkların amacı ve işaret et-
tikleri üzerinde düşünen, muhakeme yeteneği açık, aklını ve vicda-
nını kullanabilen insanlar görebilmektedirler. Bunlar da iman
edenlerdir. Müminlerin en önemli özelliklerinden biri, derin düşü-
nebilmeleridir. Samimi bir yaklaşımla, hür bir akılla ve yüzeysel ol-
mayan bir şekilde düşünebilme özelliğine sahip olan müminler, bu
sayede, Allah'ın yaratışındaki sanatını ve gücünü görerek, O'nun
büyüklüğünü ve kudretini takdir ederler. Bir ayette, aklını kullanan
insanların Allah'ın ayetlerini her yerde görebilecekleri şöyle açık-
lanmaktadır:
Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün
art arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen ge-
milerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden
sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüz-
garları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bu-
lutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten
ayetler vardır. (Bakara Suresi, 164)
Bunu kavrayan insan, baktığı herşeyde Allah'ın varlığının delil-
lerini görür, O'nun kudretinin izlerini seyreder. İnsanların çoğu bu
gerçekleri hiç düşünmeden, tamamen boş bir akılla yaşarken,
mümin sürekli olarak Allah'ı tefekkür eder. Bir ayette örnek Müs-
lüman tavrı şöyle anlatılmaktadır:
Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler
ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler
ki:) "Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek Yücesin,
bizi ateşin azabından koru. (Al-i İmran Suresi, 191)
71