Page 44 - Kuran'ı Dinlemeyenler
P. 44
42 KURAN'I DİNLEMEYENLER
ateşe atmaya çalışmışlar, ancak Allah onların bu tuzaklarını
geçersiz kılmıştır. Yukarıdaki ayetlerde de görüldüğü gibi inkar
eden bir topluluk için atalarının yanlış yolda olması, yaptıkları
şeyin akılsızca ve mantık dışı olması önemli değildir. Zaten onlar
doğrunun peşinde de değildirler. Onların tek yaptıkları, doğru
veya yanlış da olsa atalarının yolunu izlemektir. Bunun dışında
hiçbir şeyi dinlememektedirler. Çünkü bu insanlar akıllarını ve
vicdanlarını devre dışı bırakmışlardır. Vicdanlarına başvurup
doğru olanı görebilecekleri ve irade göstererek doğruları uygu-
layabilecekleri halde, kendilerine öğretilen batıl düşüncelerle
yetinirler. Çoğunluğun yolunu izlemek, kendilerine öğretilenle-
ri doğru mu yanlış mı araştırmadan körü körüne uygulamak,
kendi ifadeleriyle bir anlamda "hazıra konmak" demektir. Bu
çarpık zihniyet ise, vicdanın körelmesi ve iradesizliğin bir sonu-
cudur.
An cak bu ka dar de ğer ve rip, her şe yin üze rin de tut tuk la rı
ata la rı nı kı ya met gü nün de yan la rın da gö re me ye cek ler dir. Dün -
ya da ken di le ri ni Al lah'ın yo lun dan uzak laş tı ran, şey ta nın yo lu na
ça ğı ran in san lar he sap gü nü on la rı ya pa yal nız bı ra ka cak tır. Ayet -
ler de bu in san la rın o gün du ya cak la rı piş man lık şu şe kil de ta rif
edi lir:
Yüz le ri nin ateş te ev ri lip çev ri le ce ği gün, der ler ki:
"Ey vah lar bi ze, keş ke Al lah'a ita at et sey dik ve Re -
sûl'e ita at et sey dik." Ve de di ler ki: "Rab bi miz, ger -
çek ten biz, efen di le ri mi ze ve bü yük le ri mi ze ita at et -
tik, böy le ce on lar bi zi yol dan sap tır mış ol du lar.
Rab bi miz, on la ra azap tan iki ka tı nı ver ve bü yük bir
la net ile la net et." (Ah zab Su re si, 66-68)