Page 95 - Gerçeği Düşündünüz Mü
P. 95
Harun Yahya (Adnan Oktar)
Al lah'ın dı şın da ona yar dım ede cek bir top lu luk yok tu,
ken di ken di ne de yar dım ede me di.
İş te bu ra da (bu du rum da) ve la yet (yar dım cı lık, dost luk)
hak olan Al lah'a ait tir. O, se vap ba kı mın dan ha yır lı, so -
nuç ba kı mın dan ha yır lı dır. (Kehf Su re si, 32-44)
Bir başka surede, "ya varsa" çarpık mantığını öne süren,
sonra da kendini cennetlik ilan eden bu cahil zihniyet şöyle
anlatılır:
Oy sa ona do ku nan bir za rar dan son ra ta ra fı mız dan bir
rah met tad dır sak, mut la ka: "Bu be nim (hak kım)dır. Ve
ben kı ya met-sa ati nin ko pa ca ğı nı da san mı yo rum; eğer
Rab bi me dön dü rül sem bi le, mu hak kak O'nun Ka tın da be -
nim için da ha gü zel ola nı var dır." Der. Ama an dol sun Biz,
o ka fir le re yap tık la rı nı ha ber ve re ce ğiz ve an dol sun on la -
ra, en ka ba bir azap tan tad dı ra ca ğız. (Fus si let Su re si, 50)
Yu ka rı da ki ayet te dik kat edi lir se Al lah, bu nu söy le yen ki -
şi nin in kar cı ko nu mun da ol du ğu nu bil dir mek te dir.
Allah'ın varlığını kabul eden insan için ahiretten emin olma-
mak mümkün değildir. İnsanı Allah yaratır, besler, yaşatır, ona
sayısız nimet verip büyük bir şefkat ve merhamet gösterir. Ve
elbette tüm bunlara şükredip iyi davranışlarda bulunanlarla
nankörlük edenler bir tutulmayacaklardır. Çünkü Allah, kulla-
rına karşı sonsuz şefkat ve merhamet sahibi olandır.
“Her nefis ölümü tadıcıdır." (Enbiya Suresi, 35) ayeti-
nin gereği herkes kısa bir süre kaldığı bu dünyadan kesin bir
biçimde ayrılır. Allah insanı belli bir süre yaşattıktan sonra
öldürür. Bu süre "öğüt alabilecek olanın öğüt alabilece-
ği kadar ömür vermedik mi?" (Fatır Suresi, 37) aye-
tiyle tarif edilmektedir.
93