Page 105 - Dinde Pasifizm
P. 105
Adnan Oktar (Harun Yahya) 103
olarak hayırlı işlerin peşinde olurlar. Her konuda birbirlerine
öncelik tanıyan, asla rekabete girmeyen olmayan müminler,
hayır işlemek ve iyilik yapmak konusunda ise birbirleriyle tam
anlamıyla bir yarış içindedirler. Her an fırsat kollar, hiçbir
zaman üşenmeden, başkasına bırakmadan, ertelemeden önleri-
ne çıkan her salih ameli yerine getirirler. Yorulduklarında ise,
bunu dile dahi getirmeden başka bir işe yönelirler.
Yaptıklarından dolayı ise hiç kimseyi minnet altında bırakmaz,
kimseye iyilik yapıyormuş edasında olmazlar. Aksine Allah'a,
Allah'ın rızasına ve rahmetine ve ölmeden önce kazanacakları
sevaplara muhtaç olduklarını bilerek, tevazu ve kanaatkarlık
içinde, hiç kimseden tek bir teşekkür dahi beklemeden salih
amellerde bulunurlar.
Görüldüğü gibi din ahlakını benimsemeyen, "Allah'a bir
ucundan ibadet eden" (Hac Suresi, 11) insanlar ile, gerçek,
samimi müminlerin halleri, tavırları ve dünyaya bakış açıları
tamamen birbirinden farklıdır. Elbette her insan “Ben
Müslümanım” dediği sürece Müslüman olarak kabul edilir. Her
insanın Allah Katındaki durumunu bilen sadece Yüce
Rabbimizdir. Ancak Kuran’da işaret eedilen münafık ahlakını
gösteren kişilere karşı Müslüman tetikte olur. Çünkü Allah bu
insanlara karşı dikkatli davranılmasını ve güvenilmemesini tavsi-
ye eder. Müslüman da bir ibadet olarak bu emri yerine getirir.
Müslüman İslam ahlakının bir gereği olarak her insana karşı
sevgi ve saygı dolu davranır ancak asıl güvendiği ve kalben
derinden sevdiği kişiler güzel huylu, samimi, vicdanlı, merha-