Page 152 - Sakın Anlamazlıktan Gelmeyin
P. 152
Sakın Anlamazlıktan Gelmeyin
Etlerin kurtlanması da hayatın cansız mad-
delerden türeyebildiğine bir delil sayılıyordu.
Oysa daha sonra anlaşılacaktı ki, etlerin üzerindeki
kurtlar kendiliklerinden oluşmuyorlar, sineklerin
getirip bıraktıkları gözle görülmeyen larva-
lardan çıkıyorlardı. Darwin'in Türlerin Kökeni
adlı kitabını yazdığı dönemde ise, bakterilerin
cansız maddeden oluşabildikleri inancı,
bilim dünyasında yaygın bir kabul görü-
yordu.
Fransız biyolog
Louis Pasteur Oysa Darwin'in kitabının yayınlanmasın-
dan beş yıl sonra, ünlü Fransız biyolog Louis Pasteur,
evrime temel oluşturan bu inancı kesin olarak çürüttü. Pasteur yaptığı
uzun çalışma ve deneyler sonucunda vardığı sonucu şöyle özetlemişti:
"Cansız maddelerin hayat oluşturabileceği iddiası artık kesin olarak
tarihe gömülmüştür." (Sidney Fox, Klaus Dose, Molecular Evolution and
The Origin of Life, New York: Marcel Dekker, 1977, s. 2)
Evrim teorisinin savunucuları, Pasteur'ün bulgularına karşı uzun
süre direndiler. Ancak gelişen bilim, canlı hücresinin kompleks yapısını
ortaya çıkardıkça, hayatın kendiliğinden oluşabileceği iddiasının ge-
çersizliği daha da açık hale geldi.
20. Yüzyıldaki Sonuçsuz Çabalar
20. yüzyılda hayatın kökeni konusunu ele alan ilk evrimci, ünlü
Rus biyolog Alexander Oparin oldu. Oparin, 1930'lu yıllarda ortaya
attığı birtakım tezlerle, canlı hücresinin tesadüfen meydana gelebileceğini
ispat etmeye çalıştı. Ancak bu çalışmalar başarısızlıkla sonuçlanacak
ve Oparin şu itirafı yapmak zorunda kalacaktı: "Maalesef hücrenin
kökeni, evrim teorisinin tümünü içine alan en karanlık noktayı
oluşturmaktadır." (Alexander I. Oparin, Origin of Life, (1936) New York,
Dover Publications, 1953 (Reprint), s. 196)
150