Page 153 - Sakın Anlamazlıktan Gelmeyin
P. 153
Adnan Oktar (Harun Yahya)
Oparin'in yolunu izleyen evrimciler, hayatın kökeni konusunu
çözüme kavuşturacak deneyler yapmaya çalıştılar. Bu deneylerin en
ünlüsü, Amerikalı kimyacı Stanley Miller tarafından 1953 yılında dü-
zenlendi. Miller, ilkel dünya atmosferinde olduğunu iddia ettiği
gazları bir deney düzeneğinde birleştirerek ve bu karışıma enerji ek-
leyerek, proteinlerin yapısında kullanılan birkaç organik molekül
(amino asit) sentezledi.
O yıllarda evrim adına önemli bir aşama gibi tanıtılan bu deneyin
geçerli olmadığı ve deneyde kullanılan atmosferin gerçek dünya ko-
şullarından çok farklı olduğu, ilerleyen yıllarda ortaya çıkacaktı.
("New Evidence on Evolution of Early Atmosphere and Life", Bulletin of the
American Meteorological Society, c. 63, Kasım 1982, s. 1328-1330)
Uzun süren bir sessizlikten sonra Miller'in kendisi de kullandığı
atmosfer ortamının gerçekçi olmadığını itiraf etti. (Stanley Miller, Mo-
lecular Evolution of Life: Current Status of the Prebiotic Synthesis of Small
Molecules, 1986, s. 7)
Hayatın kökeni sorununu açıklamak
için 20. yüzyıl boyunca yürütülen tüm ev-
rimci çabalar hep başarısızlıkla sonuçlandı.
San Diego Scripps Enstitüsü'nden ünlü
jeokimyacı Jeffrey Bada, evrimci Earth
dergisinde 1998 yılında yayınlanan bir
makalede bu gerçeği şöyle kabul eder:
Bugün, 20. yüzyılı geride bırakır-
ken, hala, 20. yüzyıla girdiğimizde
sahip olduğumuz en büyük çözülme-
miş problemle karşı karşıyayız: Hayat
yeryüzünde nasıl başladı? (Jeffrey Bada,
En son evrimci kaynakların da
kabul ettiği gibi, hayatın kökeni, Earth, Şubat 1998, s. 40)
hala evrim teorisi için son derece
büyük bir açmazdır.
151