Page 160 - Sakın Anlamazlıktan Gelmeyin
P. 160
Sakın Anlamazlıktan Gelmeyin
tümü zarar getirir. Geçmişte, mutasyonların % 99'unun zararlı, %1'inin
etkisiz olduğu kabul edilmekteydi. Oysa yeni yapılan araştırmalar,
DNA’nın protein kodlamayan bölgelerinde gerçekleşen ve bu nedenle
de zararsız olduğu sanılan %1 oranındaki mutasyonların da uzun
vadede zarar getirdiğini ortaya koymuş ve bu nedenle bilim adamları
bu mutasyonlara “sessiz mutasyon” adını vermişlerdir. Mutlak zararlı
olan mutasyonların ise akılcı, uyumlu, simetrik, organları aynı anda
meydana getirebilmeleri imkansızdır.
Mutasyonlar düzgün bir yapıya adeta makinalı tüfekle ateş etmek
gibidir. Sağlam bir şeyin üzerine ateş açılması o yapıyı tamamen ortadan
kaldırır. Tek bir tanesinin etkisiz kalması veya vücuttaki mevcut bir en-
feksiyonu yakarak iyileştirmesi bir şeyi değiştirmemektedir. Organizma
zaten kendisine isabet eden 99 mermi ile yerle bir olmuştur.
Nitekim bugüne kadar hiçbir yararlı, yani genetik bilgiyi geliştiren
mutasyon örneği gözlemlenmedi. Tüm mutasyonların zararlı olduğu
görüldü. Anlaşıldı ki, evrim teorisinin "evrim mekanizması" olarak gös-
terdiği mutasyonlar, gerçekte canlıları sadece tahrip eden, sakat bırakan
genetik olaylardır. (İnsanlarda mutasyonun en sık görülen etkisi de
kanserdir.) Elbette tahrip edici bir mekanizma "evrim mekanizması"
olamaz. Doğal seleksiyon ise, Darwin'in de kabul ettiği gibi, "tek başına
hiçbir şey yapamaz." Bu gerçek bizlere doğada hiçbir "evrim mekanizması"
olmadığını göstermektedir. Evrim mekanizması olmadığına göre de,
evrim denen hayali süreç yaşanmış olamaz.
Fosil Kayıtları: Ara Formlardan Eser Yok
Evrim teorisinin iddia ettiği senaryonun yaşanmamış olduğunun
en açık göstergesi ise fosil kayıtlarıdır.
Evrim teorisinin bilim dışı iddiasına göre bütün canlılar birbirlerinden
türemişlerdir. Önceden var olan bir canlı türü (ki bu türün de nasıl
ortaya çıktığı konusunda evrimcilerin bir açıklaması yoktur), zamanla
158