Page 105 - İslam'ın Kışı ve Beklenen Baharı
P. 105
Harun Yahya (Adnan Oktar)
103
Birliği'nin kurulmasıyla ekonomik yönden hızla kalkınacak olan Çin, vatandaş-
larını ucuz işgücü olarak kullanmak zorunluluğundan da kurtaracak, Çin'in her
yerine bolluk ve bereket gelecektir.
3. İslam barış dinidir. İslam'da her türlü şiddet haramdır. Allah Kuran'da
Müslümanlara affedici olmayı emretmiştir. Kuran'a ve Peygamberimiz (sav)'e
tabi olan bir Müslüman barışsever, sevgi dolu, şefkatli, merhametli, sabırlı, iti-
dalli olmakla yükümlüdür. Kuran ahlakı Müslümanları öfkelerini tutup yen-
mekle, kötülüğe karşı iyilikle cevap vermekle, her zaman güzel sözlü ve tavırlı
olmakla, en kötü koşullarda dahi bağışlamakla, kendi aleyhine olsa bile adaletli
davranmakla yükümlü kılmıştır. İslam ahlakının öğrenilmesi ve yayılması Çin
için büyük bir güzelliktir. Eğer Çin hükümeti, kendi ülkesinde Han Çinlilerinin
terör eylemlerinde bulunmasından korku duyuyor, şiddetin ve anarşinin yok
olmasını istiyorsa, İslam ahlakının anlatılmasını ve öğretilmesini teşvik etmeli-
dir. Kuran ahlakını gereği gibi yaşayan insanların olduğu bir Çin'de, askeri yığı-
naklar yapmaya ve güvenlik tedbirleri almaya gerek kalmaz. Kargaşa tamamen
durur, tedirginliklerin hepsi son bulur. Silahlara milyonlarca dolar yatırım yap-
madan, binlerce istihbarat personeli görevlendirmeden, vatandaşlarının zengin-
liğine harcanacak parayı askeri yatırımlara harcamadan birbirine güvenen, bir-
birine saygılı, birbirine anlayışla yaklaşan, devletine son derece bağlı ve saygılı
bireylerin yaşadığı huzurlu bir toplum oluşur. Çin devletinin istediği düzen ve
denge de doğal olarak sağlanır.
4. Uygurlu kardeşlerimizin insani koşullara sahip olma, dinlerini özgürce
yaşama, ibadetlerini diledikleri gibi yerine getirebilme, kültürlerini koruma, var-
lık haklarını devam ettirme taleplerinin hepsi haklı ve insani taleplerdir. Bu
talepleri gerçekleştirmenin en etkili yolu ise, Uygur halkının büyük bir kültürel
atılım yapması, anti Darwinist, anti materyalist eğitimle kendilerini çok iyi yetiş-
tirmeleri, ekonomik güçlerini artırmaları, manen ve madden çok güçlenmeleri-
dir. Uygur Türk halkı, geniş Çin coğrafyasında Müslümanların ve İslam dininin
en önemli temsilcisi olduklarını unutmamalıdır. Efendilikleriyle, asillikleriyle,
tevazularıyla, dengeli ve itidalli olmalarıyla Çin halkına örnek olmalıdırlar.
Kültürel yönden kendini çok iyi yetiştirmiş, maddi olarak güçlenmiş bir Uygur
halkının hem kendi haklarını koruma imkanlarının hem de İslam ahlakını anlat-
ma ve yayma imkanlarının çok geniş olacağı açıktır. Allah'tan çok korkan,
Allah'ı çok seven, milli kültürlerini çok iyi muhafaza eden, anti Darwinist, anti
materyalist, birbirlerini çok seven, Kuran ahlakını mükemmel uygulayan, barış-
tan, sevgiden, kardeşlikten, merhametten yana olan bir Uygur toplumunun
geleceği Allah'ın izniyle çok aydınlık ve güzel olacaktır.