Page 141 - İslam'ın Kışı ve Beklenen Baharı
P. 141

Harun Yahya (Adnan Oktar)
                                                     139


               ve  7.  yüz yı la  ge lin di ğin de  tüm  Tu nus

               hal kı  Müs lü man  ol du.  Da ha  son ra  pek
                                                                                       SİCİLYA
               çok kez yö ne tim de ği şik li ği ya şa yan Tu -
               nus'da ger çek hu zur ve is tik rar, 1574 yı -
                                                                                    AKDENİZ
               lın da ki  Os man lı  yönetimiyle  baş la dı.
               Tu nus, Os man lı Dev le ti'ne bağ lı bir eya -  CEZAYİR
                                                                        TUNUS
               let  ha li ne  ge ti ril di  ve  bu  sta tü sü  1881'e
               ka dar sür dü. Avrupa medeniyetindeki                           LİBYA
               zorba yönetim anlayışının aksine,

               Osmanlı ülkesinde İslam dininin bir
               özelliği olarak barış ve şefkat temeline
               dayalı bir yönetim anlayışı hakim

               olmuştu. Ülke nüfusunun büyük çoğun-
               luğunu oluşturan Müslüman Arapların yanı sıra, Berberiler ve Museviler gibi
               farklı etnik ve dini toplulukların huzur içinde ve kardeşçe yaşadığı Tunus'taki
               bu barış dönemi, Fransa'nın 1881'deki işgaline kadar sürdü.



                    Fran sa'nın Kan lı Sö mür ge Ta ri hi
                    Fran sa,  Tu nus'u  "yük sek  ko mi ser"  de ni len  va li ler  ka na lıy la  yö net ti.  Ay nı

               Ce za yir'de ol du ğu gi bi bu ra da da çok bü yük bir zu lüm po li ti ka sı böy le ce baş la -
               mış ol du. Her tür lü mu ha le fet ha re ke ti ve ba ğım sız lık yan lı sı fa ali yet ler kan lı bir
               şe kil de bas tı rıl dı. Ba ğım sız lık yan lı sı İs la mi ha re ket le rin li der le ri ve  on la rı des -
               tek le yen ler çok şid det li bas kı gör dü ler, bü yük bir bö lü mü tu tuk lan dı, iş ken ce le -
               re ma ruz kal dı.

                    Fran sa, güç lü bir İs la mi bi lin ce sa hip olan Tu nus hal kın da olu şan tep ki yi
               dur dur mak ta, ayak lan ma la rı bas tır mak ta zor la nı yor du. Bu nun için her sö mür -
               ge ci ül ke nin yap tı ğı gi bi o da kuk la yö ne tim le re baş vur du. Bu nun için ba ğım sız -

               lık mü ca de le si ama cıy la ku ru lan Düs tur Par ti si'ni ken di ta ra fı na çek ti. Ba şı na ise
               çok gü ven di ği bir "ada mı"nı yer leş tir di: Ha bib Bur gi ba.
                    İlk baş lar da hal kın des te ği ni  al mak için İs la mi bir çiz gi izliyor gibi görünen
               Ha bib Bur gi ba, ço cuk lu ğun dan iti ba ren Fran sız eği ti mi gör müş tü. An cak genç lik
               dö ne min de özel lik le Fran sız iş gal yö ne ti mi ne kar şı bir po li ti ka iz le miş, bu şe kil de

               hal kın des te ği ni al ma yı plan la mış tı. Hat ta bu nun için bir kaç kez hap se gir miş, Tu -
               nus'tan Ka hi re'ye ka ça rak halk nez din de kah ra man ima jı ka zan ma ya ça lış mış tı.
   136   137   138   139   140   141   142   143   144   145   146