Page 204 - İslam'ın Kışı ve Beklenen Baharı
P. 204

İSLAM'IN KIŞI VE BEKLENEN BAHARI
                                                          202


                     riş amaçlı yaptığı hareketlerle halkın gözünü

                     boyamayı         amaçlamıştır.
                     Bunun için kimi zaman abartılı
                     söylemlerle kendini İslam dün-

                     yasının hamisi gibi göstermeye
                     çalışmış    ya   da    Körfez
                     Savaşı'nda olduğu gibi Irak
                     bayrağına "Allahu Ekber" keli-
                     melerini ekleyerek, halkın dini

                     duygularını istismar etmeye çalışmıştır.
                          Za lim  uy gu la ma la rı na  ba kıl dı ğın da  ise,
                     İs lam di ni ile, Ku ran ah la kı ile il gi si ol ma dı ğı                           GÜNEŞ, 26/9/00

                     ra hat lık la  an la şı la bil mek te dir.  Al lah  bu  gi bi
                     in san la rın du ru mu nu "Ger çek ten siz den ol -
                     duk la rı na  da ir  Al lah  adı na  ye min  eder ler.
                     Oy sa on lar siz den de ğil dir ler..." (Tev be Su re -
                     si, 56) aye tiy le bil dir mek te dir.

                          Saddam'ın İslami bir lider olmaktan çok
                     uzak olduğu açıktır. Kendisi komünist ve
                     Stalinist Baas Partisi'nin önde gelen bir milita-

                     nıydı. Bu partinin üyesi olarak Darwinizm ve
                                                                         Tüm faşist liderler gibi Saddam da hal-
                     materyalizm temelli askeri eğitim almıştır.         kın dini duygularını istismar ederek,
                                                                         kendine destek bulmaya çalışmıştır.
                     Üstelik sosyal Darwinist olan Cemal Abdul
                     Nasır’ı örnek almış ve kendini sosyalist dev-
                     rimci olarak nitelendirmiştir. Nitekim uygulamalarına bakıldığında bunların

                     Kuran ayetlerinde yasaklandığını ve şiddetle yerildiğini görürüz. Örneğin
                     Saddam'ın ülke içindeki uygulamalarında ırkçılık ön planda olmuştur. Sadece
                     etnik kimlikleri yüzünden pek çok masum insanı vahşice katlettirmiş, Halepçe

                     katliamıyla tarihe 5.000 insanın katili olarak geçmiştir. Saddam da diğer pek çok
                     ırkçı lider gibi kendi etnik kökeninin üstün olduğu iddiasındadır. Oysa Kuran'a
                     göre üstünlük ırka, renge ya da diğer başka bir özelliğe göre değil, takvaya yani
                     Allah'a yakınlığa, inanç ve ahlaka bağlıdır. (Hucurat Suresi, 13) Irkçılık ise
                     Kuran'da "cahiliyenin öfkeli soy koruyuculuğu" kelimeleriyle tarif edilir:
   199   200   201   202   203   204   205   206   207   208   209