Page 205 - İslam'ın Kışı ve Beklenen Baharı
P. 205
Harun Yahya (Adnan Oktar)
203
Ha ni o in kar eden ler, ken di kalp le rin de, 'öf ke li soy ko ru yu cu lu ğu'nu (ha mi -
ye ti), ca hi li ye nin 'öf ke li soy ko ru yu cu lu ğu nu' kı lıp-kış kırt tık la rı za man, he -
men Al lah; el çi si nin ve mü'min le rin üze ri ne '(kal bi tes kin eden) gü ven ve
ya tış ma duy gu su nu' in dir di ve on la rı "tak va sö zü" üze rin de 'ka rar lı lık la
ayak ta tut tu." Za ten on lar da, bu na la yık ve ehil idi ler. Al lah, herşeyi hak kıy -
la bi len dir. (Fe tih Su re si, 26)
Al lah in san la rı çe şit li ırk lar da, fark lı renk ler de ya rat mış tır. İn san Al lah'a
muh taç, aciz bir var lık tır. Do la yı sıy la bir in sa nın di ğer bir in sa na ve ya bir top lu -
mun di ğer bir top lu ma kar şı bir üs tün lük id di asın da bu lun ma ya hak kı yok tur.
Çün kü ölüm anın da, kı ya met gü nün de ya da ahi ret te ırk, renk gi bi un sur la rın
hiç bir öne mi ol ma ya cak tır. O gün kim se kim se ye so yu nu, ır kı nı so ra cak bir du -
rum da da ol ma ya cak tır. Bu gün soy la rın dan do la yı az gın la şan lar, taş kın lık ya -
pan lar, in san la rı öl dü ren, hat ta di ri di ri ya kan lar, o gün han gi soy dan olur lar sa
ol sun lar ne ka dar aciz ve muh taç du rum da ol duk la rı nı kav ra ya cak lar dır. Kı ya -
met gü nüy le il gi li bir ayet te bu ger çek şöy le bil di ri lir:
Böy le ce Sur'a üfü rül dü gü za man ar tık o gün ara la rın da soy lar yok tur ve so -
ruş tur maz lar da. (Mü mi nun Su re si, 101)
Saddam ırkçılık yanında faşizmi de benimsemiştir. Kendi halkına karşı
faşist bir baskı uygulamış, aynen Hitler veya Mussolini gibi büyük bir sapkın-
lıkla savaşın kutsal bir değer olduğuna inanmıştır. Oy sa -Ku ran'da bil di ri len
hak lı se bep ler dı şın da- sa vaş çı kar mak Ku ran'a gö re yer yü zün de boz gun cu luk
an la mı na ge lir ve bü yük bir gü nah tır. Al lah'ın, in kar eden İs ra ilo ğul la rı'ndan
söz eder ken ver di ği "... on lar ne za man sa vaş ama cıy la bir ateş alev len dir di ler -
se Al lah onu sön dür müş tür. Yer yü zün de boz gun cu lu ğa ça lı şır lar. Al lah ise
boz gun cu la rı sev mez" (Ma ide Su re si, 64) hük mü, tüm za lim ler için ge çer li dir.
Kısacası Irak Müslümanları, 1970'lerden itibaren Kuran'da anlatılan
Müslüman ahlakından tamamen uzak, bunun yerine kabile ve ırk taassubu için-
de olan, kendi tatmini için yüz binlerce insanı ölüme göndermekten çekinme-
yen, zulüm ve işkenceyi zevk haline getirmiş bir diktatörün zulmü altında ezil-
mişlerdir.
Bugün Saddam'ın ardından Irak henüz istikrara ve refaha tam anlamıyla
kavuşamamıştır. Ülkedeki çatışmalar devam etmekte, güvenlik tam anlamıyla
sağlanamamaktadır. Umulur ki Irak, ülkedeki tüm etnik ve dini gruplara barış
ve huzur getirecek aydınlık düzene bir an önce kavuşur.