Page 204 - Darwinistlerin Beklediği Cevaplar
P. 204

Bu durumun yeni
                                                             fosil bulgular›yla de-
                                                            ¤iflmeyece¤i de anlafl›l-
                                                          maktad›r. Amerikal› pale-
                                                       ontolog R. Wesson, 1991'de
                                                   yay›nlanan Beyond Natural Selecti-
                                                on adl› kitab›nda evrimin fosil ç›k-
                                              maz›n› flöyle aç›klamaktad›r:
                                           Ne var ki, fosil kay›tlar›ndaki boflluklar gerçektir.
                                        Herhangi bir (evrimsel) soy oluflumunu göstere-
                                      cek kay›tlar›n yoklu¤u, son derece olgusald›r. Tür-
                                  ler genellikle çok uzun zaman dilimleri boyunca sabit kal›r-
                   lar. Türler ve özellikle cinsler hiçbir zaman yeni bir türe ya da cinse do¤ru ev-
                   rim göstermezler. Bunun yerine, bir tür ya da cinsin bir di¤eriyle yer de¤ifltir-
                   di¤i gözlenir. De¤iflim ise ço¤unlukla anidir. 99
                   Darwin'in, teorisini test etmemiz için gösterdi¤i ikinci büyük k›stas
               ise, bir organ›n daha küçük parçalara "indirgenebilir" olup olmad›¤›d›r.
               Yine Türlerin Kökeni'nde flöyle yazm›flt›r:
                   E¤er birbirini takip eden çok say›da küçük de¤ifliklikle kompleks bir or-
                   gan›n oluflmas›n›n imkans›z oldu¤u gösterilse, teorim kesinlikle y›k›l-
                   m›fl olacakt›r. 100
                   Bunun manas› fludur: Evrim teorisi, canl›lar›n tüm sistemlerinin, ön-
               ceden belirlenmifl bir plan olmadan, tesadüflerle ortaya ç›kt›¤› iddias›n-
               dad›r. Bu tesadüflerin aras›ndan, canl›ya fayda sa¤layanlar›n kal›c› hale
               geldi¤ini, böylece sistemlerin çok basit bir formdan bafllayarak uzun za-
               man içinde aflama aflama geliflti¤ini öne sürmektedir. (Örne¤in Darwi-
               nizm'e göre, canl›lar, daha önceden hiç gözleri yok iken, tesadüfi mutas-
               yonlar sayesinde "aflama aflama" gözler kazanm›fl olmal›d›rlar.)
                   Oysa canl› bedenlerindeki kompleks organlar›n hemen hepsi, tek bir
               parças› dahi eksik olsa ifle yaramayacak organlard›r. Bunlar›n "aflama
               aflama" geliflmifl olmas› mümkün de¤ildir, çünkü sistem eksiksiz olma-
               d›ktan sonra canl›ya hiçbir avantaj sa¤lamamaktad›r. Amerikal› biyo-
               kimya profesörü (Lehigh Üniversitesi, Pennsylvania) Michael J. Be-
               he'nin 1996'da yay›nlanan "Darwin'in Kara Kutusu: Evrime Karfl› Biyo-





             202   HARUN YAHYA
   199   200   201   202   203   204   205   206   207   208   209