Page 292 - Kabala ve Masonluk
P. 292

KABALA
                                                           VE
                                                       MASONLUK




                          kendi devrimleri ya da feodalizme ve Ortaça¤ uygulamalar›na karfl› sald›r›lar›
                        döneminde bu görevi genifl ölçüde yerine getirmifltir (ya da getirme çabas›ndad›r).
                      Almanya'da oldu¤u gibi  Fransa'da da, sosyalizmden çok önce dine karfl› bir burjuva sa-
                      vafl› gelene¤i olmufltur." (Marx, Engels, Lenin, Anaflizm ve Anarko Sendikalizm, sf.286)
                      "Bizde ise Ekim ‹htilali yasas› ile bunlar sonuna dek çözümlenmifltir. Dine karfl› gerçek olarak
                      savaflt›k ve savafl›yoruz." (Marx-Engels-Lenin-Stalin, Kad›n ve Marxizm, sf.225)

                      Ayn› felsefe bütün komünist rejimlerde görülür:
                      "Hiç flüphesiz, biz komünistler, kelimenin gerçek manas›yla Allah'a inanm›yoruz. Hiçbir dine
                      inanmay›z. Bizim dünya görüflümüz diyalektik materyalizmin ve tarihi materyalizmin görü-
                      flüdür." (Çang Çi Yi, Çin Komünist Partisi Birleflik Cephe faaliyetleri fiubesi Md. Yard. 4 Nisan 1962)
                      Görüldü¤ü gibi komünizmin dine düflman oldu¤u tart›fl›lmaz bir gerçektir. Bu nedenle de
                 dini reddeden tüm sistemler gibi, insanlara
                 ac›, hüzün, korku ve güvensizlik afl›lar. Ko-
                 münizmin vahfletinin de, donuklu¤unun da
                 temelinde dine karfl› gözü dönmüfl düflman-
                 l›¤› vard›r. Komünistler dine karfl› yürüttük-
                 leri mücadelede farkl› yöntemlere baflvurur-
                 lar. Kimi zaman ibadethaneleri kapat›r, din
                 adamlar›n› toplu katleder, halk›n dinini yafla-
                 mas›na engel olurlarken kimi zaman da üstü
                 kapal› propagandalarla halk› dinden uzakla-
                 flt›rmaya çal›fl›rlar. Bu yöntem, Marx ve En-
                 gels taraf›ndan flöyle ifade edilmektedir:

                      "Dinsel yasalara karfl› savafl›rken son dere-
                      ce dikkatli ilerlenmelidir, bu savafl›mda
                      dinsel duygular› yaralayan kimse, büyük
                      zararlara yol açar. Savafl›m, propaganda ve
                      ayd›nlatma yoluyla yürütülmelidir. Sava-
                      fl›m› sert yöntemlerle yürütürsek, y›¤›nlar›
                      kendimize karfl› k›flk›rtabiliriz; böyle bir
                      savafl›m y›¤›nlar›n a¤›rl›¤›n› din ilkesine  Din ahlak›na karfl› çirkin mücadelenin önde gelen
                      göre derinlefltirir, oysa bizim kuvvetimiz  isimlerinden birisi de, Çin'e komünizmi hakim
                                                               eden Mao'dur.
                      birliktedir. Dinsel önyarg›lar›n en derin
                      kaynaklar› yoksulluk ve bilgisizliktir, bu hastal›klarla savaflmal›y›z." (Marx-Engels-Lenin-Stalin,
                      Kad›n ve Aile, sf. 220)
                      Benzer bir takti¤in kullan›lmas› gerekti¤i Lenin taraf›ndan da öne sürülmüfltür:
                      "Afl›r› bask› temeline oturan ve iflçilerin e¤itilmedi¤i bir toplumda, dinsel önyarg›lar›n sadece
                      propaganda yöntemleriyle yok edilebilece¤ini sanmak budalal›k olur… ‹flte bu nedenle prog-
                      ram›m›zda ateist oldu¤umuzu belirtmiyoruz ve böyle davranmak zorunday›z. ‹flte bu neden-
                      le eski önyarg›lar›n› henüz sürdüren proleterlerin partimize kat›lmalar›n› engellemiyoruz ve
                      engellememek zorunday›z." (Lenin, Din Üzerine, sf.115)





                                                           290
   287   288   289   290   291   292   293   294   295   296   297