Page 189 - Kuran'dan Genel Bilgiler
P. 189
KURAN'DA GAYB KAVRAMI
GAYBI ALLAH'TAN BAfiKASI B‹LEMEZ
De ki: "Göklerde ve yerde gayb› Allah'tan baflka kimse bilmez. Onlar ne
zaman dirileceklerinin fluuruna varm›yorlar." Hay›r, onlar›n ahiret konu-
sundaki bilgileri 'ard arda toplan›p pekifltirildi,' hay›r, onlar bundan bir
kuflku içindedirler; hay›r, onlar bundan yana kördürler. (Neml Suresi,
65-66)
Bir de derler ki: "Rabbinden üzerine bir ayet (mucize) indirilse ya!.." De
ki: "Gayb yaln›zca Allah'›nd›r, siz bekleyedurun; ben de sizlerle birlikte
bekleyenlerdenim." (Yunus Suresi, 20)
"Ben size Allah'›n hazineleri yan›mdad›r demiyorum, gayb› da bilmiyo-
rum. Melek oldu¤umu söylemiyorum ve gözlerinizin afla¤›l›k gördükle-
rine, Allah kesin olarak bir hay›r vermez de demiyorum. Nefislerinde
olan› Allah daha iyi bilir. Bu durumda (bunun aksini yaparsam) gerçek-
ten o zaman zalimlerdenim (demek)dir." (Hud Suresi, 31)
‹nkâr edenler, dediler ki: "K›yamet-saati bize gelmez." De ki: "Hay›r, gay-
b› bilen Rabbime andolsun, o muhakkak size gelecektir. Göklerde ve
yerde zerre a¤›rl›¤›nca hiçbir fley O'ndan uzak (sakl›) kalmaz. Bundan
daha küçük olan› da, daha büyük olan› da, istisnas›z, mutlaka apaç›k bir
kitapta (yaz›l›)d›r." (Çünkü O) iman edip salih amellerde bulunanlar›
ödüllendirecek. ‹flte ma¤firet ve üstün r›z›k onlar›nd›r. (Sebe Suresi, 3-4)
fiüphesiz Allah, göklerin ve yerin gayb›n› bilendir. Gerçek flu ki O, sine-
lerin özünde (sakl›) olan› bilir. (Fat›r Suresi, 38)
K›yamet-saatinin ilmi O'na döndürülür. O'nun ilmi olmaks›z›n, hiçbir
meyve tomurcu¤undan ç›kmaz, hiçbir difli gebe kalmaz ve do¤urmaz
da. Onlara: "Benim ortaklar›m nerede" diye seslenece¤i gün, dediler ki:
"Sana arzettik ki, bizden hiçbir flahid yok." (Fussilet Suresi, 47)
Gayb›n ilmi onun yan›nda da o mu görüyor? (Necm Suresi, 35)
E¤er onlara dua ederseniz, duan›z› iflitmezler, iflitseler bile size cevap
veremezler. K›yamet gününde ise, sizin flirk koflman›z› tan›mayacaklar-
d›r. (Bunu herfleyden) Haberi olan Allah gibi sana (hiç kimse) haber ver-
mez. (Fat›r Suresi, 14)
189