Page 338 - Kuran'dan Genel Bilgiler
P. 338
DA⁄LARIN GÖREV‹
Jeolojinin bulgular›na göre, da¤lar yeryüzü kabu¤unu oluflturan
çok büyük tabakalar›n hareketleri ve çarp›flmalar› sonucunda oluflurlar.
Bu tabakalar çok büyüktür ve tüm karalar› onlar tafl›rlar. ‹ki tabaka çar-
p›flt›¤› zaman daha dayan›kl› olan, ötekinin alt›na girer ve aralar›ndaki
tortu havaya kalkar. S›k›flm›fl tortuda oluflan büyük k›vr›m da, çevrede-
ki bölgeden yükselerek da¤lar› oluflturur. Bu arada, da¤lar› oluflturan ç›-
k›nt›, yer üstünde oldu¤u kadar yer alt›nda da ilerler. Yani da¤lar›n gör-
dü¤ümüz kütleleri kadar, yer alt›nda afla¤›ya do¤ru uzanan bir kütleleri
de vard›r. Da¤lar›n bu yeralt›ndaki uzant›lar›, yerkabu¤unun ma¤ma ta-
bakas› üzerinde ya da kendi tabakalar› aras›nda kaymas›n› engeller.
Bu aç›klamadan da anlafl›ld›¤› gibi, da¤lar›n en önemli özellikle-
rinden birisi, birbirine yaklaflarak s›k›flan yer tabakalar›n›n birleflim nok-
talar›nda yükselmeleri ve bu tabakalar› "sabitlemeleri"dir. Yani da¤lar›,
tahtalar› birarada tutan çivilere benzetebiliriz.
Öte yandan, da¤lar›n inan›lmaz kütleleriyle yerkabu¤una yapt›k-
lar› bas›nç, Dünya'n›n çekirde¤indeki ma¤ma hareketlerinin etkilerinin
yeryüzüne ulaflarak yerkabu¤unu parçalamas›na da engel olmaktad›r.
Dünya'n›n çekirdek olarak adland›r›lan merkez tabakas›, binlerce dere-
ce s›cakl›kta erimifl maddelerden oluflan bir bölgedir. Çekirdekte mey-
dana gelen hareketler sebebiyle yeryüzünü oluflturan tabakalar aras›n-
da ayr›lma bölgeleri meydana gelmektedir. Bu bölgelerde yükselen
da¤lar afla¤›dan yukar›ya gelen hareketleri engelleyerek Dünya'y› flid-
detli depremlerden korurlar.
‹flin ilginç yan› ise, günümüzde modern jeoloji taraf›ndan ortaya
konulan bu teknik gerçeklerin, as›rlar önce Kuran'da haber verilmifl ol-
mas›d›r. Da¤lardan söz eden bir Kuran ayetinde flöyle denilmektedir:
O, gökleri dayanak olmaks›z›n yaratm›flt›r, bunu görmektesi-
niz. Arzda da, sizi sars›nt›ya u¤rat›r diye sars›lmaz da¤lar b›-
rakt› ve orada her canl›dan türetip yay›verdi... (Lokman Sure-
si, 10)
Allah Kuran'da bu ayetiyle, ayn› zamanda o devirde yayg›n kabul
gören inan›fl›n bat›l oldu¤unu gösteriyordu. O dönemde birçok toplum-
da oldu¤u gibi, ilkel bir astronomi anlay›fl›na sahip olan Araplar, gökyü-
zünün da¤lar sayesinde tepede durabildi¤ini zannediyorlard›. Bu inan›-
fla göre düz olan dünyan›n iki ucunda yüksek da¤lar mevcuttu. Bu da¤-
338