Page 100 - Pişman Olmadan Önce
P. 100
Pişman Olmadan Önce
sızlık’ işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’ı
hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir.
Allah’tan başka günahları bağışlayan kimdir? Bir de onlar yap-
tıkları (kötü şeylerde) bile bile ısrar etmeyenlerdir.” (Al-i İmran
Suresi, 135) diyerek müminin tavrının nasıl olması gerektiğini bil-
dirir.
Yapılan hatalardan hemen Allah’a sığınılması, tevbenin gecikti-
rilmemesi önemli bir noktadır. Çünkü hatalar, Bediüzzaman Haz-
retleri’nin tarifiyle “tevbe ile çabucak silinmezse, kalbi ısıran zehirli
bir yılan haline dönüşür. Kalp de bir defa lekelenince artık yeni leke-
lere açık hale gelir. Böylece insan fasid (bozuk) bir daire içine düşer.
Her günah yeni bir günahı doğurur; doğurmakla kalmaz, insanın
içindeki tevbe ve nedamet (kıskançlık) duygularını da pörsütür. Ni-
hayet “Hayır hayır, onların kalbleri pas bağladı.” (Mutaffifin, 83/14)
sırrı zuhur eder.”
“Günah kalbe işleyip, siyahlandıra siyahlandıra, tâ nur-u imanı çıka-
rıncaya kadar katılaştırıyor. Herbir günah içinde küfre gidecek bir yol
var. O günah, istiğfarla çabuk imha edilmezse, kurt değil, belki küçük
bir mânevî yılan olarak kalbi ısırıyor.” (Bediüzzaman Said Nursi,
Lem’alar, 21)
Elbette samimi pişmanlığı yaşayan bir kişi işlediği hatayı veya
günahı tekrarlamamaya itinayla gayret etse de yine aynı hataya dü-
şebilir. Bu durum, kişinin kendine olan güvenini yitirmesine sebep
olmamalıdır. Ölene kadar her insan için her an tevbe etme ve sa-
mimiyetle Allah’a teslim olma yolu açıktır.
Fakat insan da kendisine tanınan süreden dolayı aldanmamalı-
dır. Allah’ın merhametini, affediciliğini, bağışlayıcılığını suistimal
edecek bir ahlak göstermemelidir. Allah’ın kendisine tanıdığı süre-
98