Page 95 - Pişman Olmadan Önce
P. 95
Adnan Oktar (Harun Yahya)
sonsuz bağışlayan ve tevbeleri kabul edendir. Bu nedenle müminin
bilerek veya bilmeyerek, gaflete kapılarak ya da nefsine uyarak iş-
lediği hataları konusunda yapması gereken, bunlardan ibret al-
maktır. Pişman olup doğruya yönelmek, vakit geçirmeden Rabbi-
miz’e sığınmak ve bir daha o hatayı tekrarlamamak için gayret gös-
termektir. Elbette ki insan hata yapmamaya ve günah işlememeye,
Rabbimiz’in sınırlarını korumaya çok özen göstermelidir fakat bu-
na rağmen hata yaptığında da, Allah’tan bağışlanma dilemesi çok
güzel bir mümin özelliğidir. Rabbimiz’in ‘Tevbeleri kabul eden’
(Tevvab), ‘Bağışlayan’ (Gafur), ‘Merhamet eden’ (Rahman) isimleri
de hatalarından pişman olan ve tevbe edip Allah’a yönelen mümin-
ler üzerinde tecelli eder.
Müslümanlar yapılan hatalara karşı
affedicidirler
Merhametin önemli göstergelerinden biri kişinin affedici ve ba-
ğışlayıcı olabilmesidir. Allah Kuran’da iman eden kullarını “affedici
ve bağışlayıcı” olmaya şöyle çağırmaktadır:
“Sen af (veya kolaylık) yolunu benimse, (İslam’a) uygun olanı
(örfü) emret ve cahillerden yüz çevir.” (Araf Suresi, 199)
Bu, insanın nefsine zor gelebilen, ama Allah Katında güzel kar-
şılığı olan bir tavırdır. İnsan yapılan bir hata karşısında öfkeye ka-
pılabilir ya da onu affetmek istemeyebilir ama Allah müminlere af-
fetmenin daha güzel olduğunu bildirmiş ve onları bu ahlaka teşvik
etmiştir:
“Kötülüğün karşılığı, onun misli (benzeri) olan kötülüktür. Ama
kim affeder ve ıslah ederse (dirliği kurup-sağlarsa) artık onun
ecri Allah’a aittir...” (Şura Suresi, 40)
93