Page 161 - Canlılardaki Fedakarlık ve Akılcı Davranışlar
P. 161

Evrim Yan›lg›s›                         159



             yana böyledir. fiimdiye kadar insano¤lunun yapt›¤› hiçbir görüntü ve ses ci-
             haz›, göz ve kulak kadar hassas ve baflar›l› birer alg›lay›c› olamam›flt›r. An-
             cak görme ve iflitme olay›nda, tüm bunlar›n ötesinde, çok büyük bir gerçek
             daha vard›r.


                 Beynin ‹çinde Gören ve Duyan fiuur Kime Aittir?

                 Beynin içinde, ›fl›l ›fl›l renkli bir dünyay› seyreden, senfonileri, kufllar›n
             c›v›lt›lar›n› dinleyen, gülü koklayan kimdir?
                 ‹nsan›n gözlerinden, kulaklar›ndan, burnundan gelen uyar›lar, elektrik
             sinyali olarak beyne gider. Biyoloji, fizyoloji veya biyokimya kitaplar›nda bu
             görüntünün beyinde nas›l olufltu¤una dair birçok detay okursunuz. Ancak,
             bu konu hakk›ndaki en önemli gerçe¤e hiçbir yerde rastlayamazs›n›z: Beyin-
             de, bu elektrik sinyallerini görüntü, ses, koku ve his olarak alg›layan kimdir?
             Beynin içinde göze, kula¤a, burna ihtiyaç duymadan tüm bunlar› alg›layan
             bir fluur bulunmaktad›r. Bu fluur kime aittir?
                 Elbette bu fluur beyni oluflturan sinirler, ya¤ tabakas› ve sinir hücreleri-
             ne ait de¤ildir. ‹flte bu yüzden, herfleyin maddeden ibaret oldu¤unu zanne-
             den Darwinist-materyalistler bu sorulara hiçbir cevap verememektedirler.
             Çünkü bu fluur, Allah'›n yaratm›fl oldu¤u ruhtur. Ruh, görüntüyü seyretmek
             için göze, sesi duymak için kula¤a ihtiyaç duymaz. Bunlar›n da ötesinde dü-
             flünmek için beyne ihtiyaç duymaz.
                 Bu aç›k ve ilmi gerçe¤i okuyan her insan›n, beynin içindeki birkaç san-
             timetreküplük, kapkaranl›k mekana tüm kainat› üç boyutlu, renkli, gölgeli
             ve ›fl›kl› olarak s›¤d›ran yüce Allah'› düflünüp, O'ndan korkup, O'na s›¤›n-
             mas› gerekir.


                 Materyalist Bir ‹nanç

                 Buraya kadar incelediklerimiz, evrim teorisinin bilimsel bulgularla
             aç›kça çeliflen bir iddia oldu¤unu göstermektedir. Teorinin hayat›n kökeni
             hakk›ndaki iddias› bilime ayk›r›d›r, öne sürdü¤ü evrim mekanizmalar›n›n
             hiçbir evrimlefltirici etkisi yoktur ve fosiller teorinin gerektirdi¤i ara formla-
             r›n yaflamad›klar›n› göstermektedir. Bu durumda, elbette, evrim teorisinin
   156   157   158   159   160   161   162   163   164   165   166