Page 105 - Cahiliye Toplumundaki İnsan Karakterleri
P. 105
Harun Yahya (Adnan Oktar) 103
ve herşeyi kendilerinin bildiğini zannederler. Hastaların anlaya-
mayacağı bir dille konuşup, cümlelerinin içinde birçok tıbbi te-
rim kullanırlar. Bu kişiler elbette ki hastalarının bu kelimeleri
anlamayacağını bilirler.Ama yine de bu tutumlarını değiştirmez,
bunu doktorluğun bir gereği olarak algılarlar. Söz konusu ahla-
kın yaşandığı toplumlarda doktorların büyük bir kısmının me-
zun olduktan sonra dünyada yalnız birkaç tane amaçları kalır;
ünlü bir uzman ya da profesör olmak, lüks bir muayenehaneye
sahip olmak, mümkün olduğunca çok para kazanabilmek, vs.
Bazı toplumlarda insanlara aşılanan en büyük telkin, hayatla-
rının doktorların elinde olduğu yanılgısıdır. İşte bu gibi toplum-
larda doktora gösterilen hürmet ve saygının altında insanların
bu yanlış bilinçle yetiştirilmesi yatmaktadır. Kendilerini bir dam-
la sudan yaratan, onlara rızıklarını veren Yüce Allah'ın üstün güç
ve kudretinden tamamen habersiz yaşayan cahiliye toplumu, zi-
hinlerinde adeta ilahlaştırdıkları doktorları (Allah'ı tenzih ede-
riz) insanüstü güçlere sahip birer varlıkmış gibi algılama yanılgı-
sına kapılırlar. Hastalıklarının geçmesi için cahilce onlardan me-
det umarlar. Halbuki Allah insanları uyarmış ve her insanın an-
cak bir kul olduğunu bildirmiştir:
Allah'tan başka taptıklarınız sizler gibi kullardır. Eğer
doğru iseniz, hemen onları çağırın da size icabet etsin-
ler. (Araf Suresi, 194)
Elbette bir insanın iyileşmek için doktora gitmesi, onun tav-
siye edeceği uygulamaları yapması gereklidir. Ama bunu yapar-
ken unutmamak gerekir ki insanlara hastalığı da şifayı da veren
Allah'tır. İnsanların nerede ve nasıl öleceğini de yalnızca Allah
belirler.Allah herkes için bir ölüm tarihi tespit etmişken insan-
lar bundan habersiz o güne doğru yaklaşırlar. Bu büyük gerçeği
unutarak gaflet içinde yaşayan insanlar Allah'a dua etmeyi unu-