Page 111 - Tevrat'ta Kuran'a Uygun Sevgi Sözleri
P. 111
ADNAN OKTAR (HARUN YAHYA) 109
Bu durumda, iddia edilen uzun dönüşüm süreci içinde sayısız "ara tür-
ler"in oluşmuş ve yaşamış olmaları gerekir.
Örneğin geçmişte, balık özelliklerini taşımalarına rağmen, bir yandan da
bazı sürüngen özellikleri kazanmış olan yarı balık-yarı sürüngen canlılar ya-
şamış olmalıdır. Ya da sürüngen özelliklerini taşırken, bir yandan da bazı kuş
özellikleri kazanmış sürüngen-kuşlar ortaya çıkmış olmalıdır. Bunlar, bir geçiş
sürecinde oldukları için de, sakat, eksik, kusurlu canlılar olmalıdır. Evrimci-
ler geçmişte yaşamış olduklarına inandıkları bu hayali varlıklara "ara-geçiş
formu" adını verirler.
Eğer gerçekten bu tür canlılar geçmişte yaşamışlarsa bunların sayılarının
ve çeşitlerinin milyonlarca hatta milyarlarca olması gerekir. Ayrıca bu garip
canlıların kalıntılarına mutlaka fosil kayıtlarında rastlanması gerekir. Darwin,
Türlerin Kökeni'nde bunu şöyle açıklamıştır:
Eğer teorim doğruysa, türleri birbirine bağlayan sayısız ara-geçiş çeşitleri
mutlaka yaşamış olmalıdır... Bunların yaşamış olduklarının kanıtları da
sadece fosil kalıntıları arasında bulunabilir. (Charles Darwin, The Ori-
gin of Species, New York: D. Appleton and Company s. 161)
Ancak bu satırları yazan Darwin, bu ara formların fosillerinin bir türlü
bulunamadığının da farkındaydı. Bunun, teorisi için büyük bir açmaz oluş-
turduğunu görüyordu. Bu yüzden, Türlerin Kökeni kitabının "Teorinin Zor-
lukları" (Difficulties on Theory) adlı bölümünde şöyle yazmıştı:
Eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türemişse
neden sayısız ara geçiş formuna rastlamıyoruz? Neden bütün doğa
bir karmaşa halinde değil de tam olarak tanımlanmış ve yerli ye-
rinde? Sayısız ara geçiş formu olmalı, fakat niçin yeryüzünün sayıla-
mayacak kadar çok katmanında gömülü olarak bulamıyoruz?.. Niçin her
jeolojik yapı ve her tabaka böyle bağlantılarla dolu değil? (Charles Dar-
win, The Origin of Species, New York: D. Appleton and Company s. 154,
155)
Niçin her jeolojik yapı ve her tabaka böyle bağlantılarla dolu değil?
(Charles Darwin, The Origin o Species, s. 246)