Page 131 - Basitliğin Kirli Kültürü
P. 131
HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR) 129
rek, rız kı nı kıs sa, he men: "Rab bim ba na iha net et ti" der."
l
(Fecr Su re si, 15-16) ayet e rin de bil dir di ği gi bi sap kın bir dü şün -
l
l
l
ce içi ne gi rer er. Oy sa bu çok bü yük bir ba sit ik tir. Şart ar iyiy -
l
ken iyi olup, de ğiş ti ğin de bir den ters ve nan kör bir üs up içi ne
gir mek sa kı nıl ma sı ge re ken bir dav ra nış bi çi mi dir. Ben zer şe kil -
l
l
de bir zor uk kar şı sın da Al ah'ı unu ta rak ya kın mak, söy en mek,
l
l
l
bu na ım ı ta vır ar ser gi e mek de yi ne ay nı ba sit dü şün ce ya pı sı -
l
l
nın yan sı ma a rı dır. Müs ü man ar her tür ü olay kar şı sın da
l
l
l
l
l
l
l
l
l
l
Al ah'a te vek kül eder er. Sa bır ı, iti dal i, akıl ı, di ra yet i, çö züm -
l
cü, ma kul, den ge i, af e di ci, şef kat i, sev gi do u, gü zel ah ak ı ol -
l
l
l
f
l
ma nın ay rı de rin bir ima ni zev ki var dır. Bir mü min bu gü zel
özel ik e ri ken din de gör dü ğün de bü yük bir haz alır, baş ka mü -
l
l
l
l
min e rin ken din den al dı ğı ima ni zev ki his set ti ğin de bun ar dan
da ay rı bir zevk alır.
l
l
Dost uk ve Ar ka daş ık An a yı şı
l
l
l
Dost uk ve ar ka daş ık kar şı ık ı ya şa nan sa mi mi ye te da ya nır.
l
l
l
Ne var ki ba sit bir in san sa mi mi ye ti ve ra hat ı ğı, ak ı nı kul an ma -
l
l
l
l
l
ya ge rek duy ma dan ha re ket ede bil mek ola rak al gı ar. Gü üş e ri,
ko nuş ma a rı, mi mik ve ta vır a rı za ten sığ bir ak ı yan sı tan bu ki -
l
l
l
şi, sa mi mi yet adı al tın da da ha da ba sit ta vır ar ser gi er. Di ğer in -
l
l
l
l
l
san a rın ya nın da yap mak tan çe kin di ği ba sit ik e ri sa mi mi gör dü -
ğü ar ka da şı nın ya nın da ra hat ık a ya par. Ör ne ğin ar ka da şı na çok
l
l
l
l
giz i ya da mah rem ko nu a rı nı an a tır. Ya da di e ge ti ril me sin de
l
l
l
hiç bir fay da ol ma ya cak has ta ık ve ya fi zik sel aciz ik e ri ni an a tır.
l
l
l
Ko ay çö züm e re yö nel mek ye ri ne uzun uzun ra hat sız ık a rı nı
l
l
l
l
ta rif eder. Acık tı ğı nı, su sa dı ğı nı, uy ku su nun gel di ği ni, sı cak tan