Page 154 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 154
152 DİNSİZLİĞİN İLKEL MANTIĞI
lara gidiyorum, bakıyorum mesela çok güzel şeyler var, insanı çok
ilgilendiren şeyler var. Bir kısım insanlara bakıyorum adeta bir
robot. Çok anlamsız gözlerle gidiyor. Belediye çok güzel çiçek çalış-
maları yapmış, çiçek tarlaları yapmış. Bir tane bakan insan görmü-
yorum. Halbuki hepsi çok nefis varlıklar onların, çok çok güzel şey-
ler. İnsan saatlerce baksa doymaz onlara. İlgilenmiyorlar. Haberi
yok. Onu hiç ilgilendirmiyor çiçeğin güzelliği, çocuğun güzelliği.
Minik, çok şahane, güzel çocuklar oluyor, göz temasına bile geç-
miyor, basıp geçiyor adamlar. Nasıl oluyor bu? Halbuki Allah'a
hamdetmek lazım değil mi? Ailesini tebrik etmek lazım, "Allah'a
hamd olsun, Allah size ne güzel çocuk vermiş" demek lazım.
Bir mağazaya girdiğinde insan selamla girer, hal hatır sorar.
Kavga eder gibi gidiyorlar mağazalara. Ben geçenlerde bir mağa-
zaya girmiştim. Bütün herkes gerilmiş. Bir tane adam oturmuş
böyle psikopat belli suratından. Müthiş gerginler. Onu beğenmiyor,
ters konuşuyor, onu getiriyorlar onu da beğenmiyor, onlara da ters
konuşuyor böyle rencide edici bir üslubu var. Adam gittikten sonra
birden neşeleri geldi. Birden açıldılar, sevinç duydular. "Hocam"
dediler "bunlar, bu kıyafetler size layık" vs. dediler, ima ettiler bu
tip insanlara layık değil gibisinden. Zaten o insanlar 5-6 metreka-
relik bir yerde yaşıyorlar. Bunların huzurunu bozmanın alemi ne?
Yani orada ahlaksızlık yapmanın alemi ne? Gelen insan oradaki
insanların mutluluk dağıtmasını düşünmesi lazım. Çünkü onlar biz-
ler için oradalar ve emek veriyorlar, Allah rızası için değil mi? ...
Hayır, dünyanın kanunu budur diye biliyorlar. Küfri ahlakta, Kuran
dışı ahlakta başka türlü yaşayamazsın. Babana dahi güvenme-
yeceksin lafı var, çok büyük bir ahlaksızlıktır bu, çok kor-
kunç bir ifade. Ne demek babana dahi güvenmeyeceksin?