Page 224 - Darwinizmin Kanlı İdeolojisi Faşizm
P. 224

222          DARWIN‹ZM'‹N KANLI ‹DEOLOJ‹S‹: FAfi‹ZM







                       ne¤in y›rt›c› hayvanlar taraf›ndan tehdit edilen bir geyik sürüsünde, daha h›zl› ko-
                       flabilen geyikler hayatta kalacakt›r. Böylece geyik sürüsü, h›zl› ve güçlü bireyler-
                       den oluflacakt›r. Ama elbette bu mekanizma, geyikleri evrimlefltirmez, onlar› bafl-
                       ka bir canl› türüne, örne¤in atlara dönüfltürmez.
                           Dolay›s›yla do¤al seleksiyon mekanizmas› hiçbir evrimlefltirici güce sahip de-
                       ¤ildir. Darwin de bu gerçe¤in fark›ndayd› ve Türlerin Kökeni adl› kitab›nda "Fay-
                       dal› de¤ifliklikler oluflmad›¤› sürece do¤al seleksiyon hiçbir fley yapamaz" demek
                       zorunda kalm›flt›. 148


                           Lamarck'›n Etkisi
                           Peki bu "faydal› de¤ifliklikler" nas›l oluflabilirdi? Darwin, kendi döneminin il-
                       kel bilim anlay›fl› içinde, bu soruyu Lamarck'a dayanarak cevaplamaya çal›flm›flt›.
                       Darwin'den önce yaflam›fl olan Frans›z biyolog Lamarck'a göre, canl›lar yaflamlar›
                       s›ras›nda geçirdikleri fiziksel de¤ifliklikleri sonraki nesle aktar›yorlar, nesilden ne-
                       sile biriken bu özellikler sonucunda yeni türler ortaya ç›k›yordu. Örne¤in La-
                       marck'a göre zürafalar ceylanlardan türemifllerdi, yüksek a¤açlar›n yapraklar›n›
                       yemek için çabalarken nesilden nesile boyunlar› uzam›flt›.
                           Darwin de benzeri örnekler vermifl, örne¤in Türlerin Kökeni adl› kitab›nda,
                       yiyecek bulmak için suya giren baz› ay›lar›n zamanla balinalara dönüfltü¤ünü id-
                       dia etmiflti. 149
                           Ama Mendel'in keflfetti¤i ve 20. yüzy›lda geliflen genetik bilimiyle kesinleflen
                       kal›t›m kanunlar›, kazan›lm›fl özelliklerin sonraki nesillere aktar›lmas› efsanesini
                       kesin olarak y›kt›. Böylece do¤al seleksiyon "tek bafl›na" ve dolay›s›yla tümüyle et-
                       kisiz bir mekanizma olarak kalm›fl oluyordu.


                           Neo-Darwinizm ve Mutasyonlar

                           Darwinistler ise bu duruma bir çözüm bulabilmek için 1930'lar›n sonlar›nda,
                       "Modern Sentetik Teori"yi ya da daha yayg›n ismiyle neo-Darwinizm'i ortaya att›-
                       lar. Neo-Darwinizm, do¤al seleksiyonun yan›na "faydal› de¤ifliklik sebebi" olarak
                       mutasyonlar›, yani canl›lar›n genlerinde radyasyon gibi d›fl etkiler ya da kopyala-
                       ma hatalar› sonucunda oluflan bozulmalar› ekledi.
                           Bugün de hala dünyada evrim ad›na geçerlili¤ini koruyan  model neo-Darwi-
                       nizm'dir. Teori, yeryüzünde bulunan milyonlarca canl› türünün, bu canl›lar›n, ku-
                       lak, göz, akci¤er, kanat gibi say›s›z kompleks organlar›n›n "mutasyonlara", yani
                       genetik bozukluklara dayal› bir süreç sonucunda olufltu¤unu iddia etmektedir.
                       Ama teoriyi çaresiz b›rakan aç›k bir bilimsel gerçek vard›r: Mutasyonlar canl›lar›
                       gelifltirmezler, aksine her zaman için canl›lara zarar verirler.
                           Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene sahiptir. Bu mole-
   219   220   221   222   223   224   225   226   227   228   229