Page 122 - Hz. Mehdi Hakkında Bilgiler
P. 122

HZ. MEHDİ (A.S.) HAKKINDA BİLGİLER


               (BİRLİĞİN) HEDEF VE MAKSADI; O KADAR UZUN,
               MÜNŞAİB (KOLLARA AYRILMIŞ), MUHİT (HER ŞEYİ KU-
        BEDİÜZZAMAN'IN TÜRK İSLAM BİRLİĞİ (İTTİHAD-I İSLAM) İLE İLGİLİ SÖZLERİ
               ŞATAN), MERÂKİZ (KARAR YERLERİ) VE MAÂBİD-İ İS-
               LÂMİYEYİ (İSLAMIN İBADET YERLERİNİ) BİRBİRİNE
               RABTETTİREN (BAĞLAYAN) BİR SİLSİLE-İ NURANİYİ
               (NURANİ SİLSİLE, SOY) İHTİZAZA GETİRMEKLE (HARE-
               KETE GEÇMEKLE) ONUNLA MERBUT (BAĞLANMIŞ)

               OLANLARI İKAZ (UYARMA) VE TARÎK-I TERAKKİYE
               (YÜKSELME, İLERLEME YOLUNA) BİR HÂHİŞ (İSTEK) VE
               EMR-İ VİCDANÎ (VİCDANİ EMİR) İLE SEVK ETMEKTİR.
               BU İTTİHADIN (BİRLİĞİN) MEŞREBİ (YOLU) MUHAB-
               BETTİR. (SEVGİ BESLEMEKTİR). HUSUMET (DÜŞMAN-
               LIK) İSE, CEHALET (BİLGİSİZLİK) VE ZARURET (İSTER

               İSTEMEZ) NİFAKADIR (İKİ YÜZLÜLÜKTÜR). GAYR-I
               MÜSLİMLER (MÜSLÜMAN OLMAYANLAR) EMİN OL-
               SUNLAR Kİ, BU İTTİHADIMIZ (BİRLİĞİMİZ), BU ÜÇ SI-
               FATA (VASFA) HÜCUMDUR (KARŞI ÇIKMAKTIR, SALDI-
               RIDIR). GAYR-I MÜSLİME (MÜSLÜMAN OLMAYANA)

               KARŞI HAREKETİMİZ İKNÂDIR (RAZI ETMEKTİR). ZİRA
               ONLARI MEDENÎ (FAZİLETLİ, TERBİYELİ) BİLİRİZ. VE İS-
               LÂMİYETİ MAHBUP (SEVİLEN, SEVGİLİ) VE ULVÎ (YÜCE)
               GÖSTERMEKTİR.  Zira (Çünkü) onları munsif (İnsaflı) zan-
               nediyoruz. Lâübaliler (Geveze, zevzek) iyi bilsinler ki, dinsiz-
               likle kendilerini hiçbir ecnebîye (yabancıya) sevdiremezler.

               Zira (Çünkü) mesleksizliklerini göstermiş olurlar.
               Mesleksizlik, anarşilik sevilmez. Ve bu ittihada (Birliğe) tah-
               kik (araştırma) ile dahil olanlar, onları taklit edip çıkmazlar.
               İttihad-ı Muhammedî (İslam Birliği) (aleyhissalâtü vesselâm)
               olan ittihad-ı islâmın (İslam Birliğinin) efkâr (fikirler) ve mes-

               lek ve hakikatini (gerçeğini) efkâr-ı umumiyeye (Halkın fi-
               kirlerine) arz ederiz. Kimin bir itirazı varsa etsin, cevaba hazı-
               rız. (Hutbe-i Şamiye, Sâdâ-yı Hakikat, s. 94)


                                              120
   117   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127