Page 279 - Hz. Mehdi Hakkında Bilgiler
P. 279
Harun Yahya (Adnan Oktar)
pofesörler, kültürlü, eğitimli insanlardır. Bu nedenle evrim teorisi
için "dünya tarihinin en büyük ve en etkili büyüsü" ifadesini kullan-
mak yerinde olacaktır. Çünkü, dünya tarihinde insanların bu derece
aklını başından alan, akıl ve mantıkla düşünmelerine imkan tanıma-
yan, gözlerinin önüne sanki bir perde çekip çok açık olan gerçekleri
görmelerine engel olan bir başka inanç veya iddia daha yoktur.
Bu, Afrikalı bazı kabilelerin totemlere, Sebe halkının Güneş'e
tapmasından, Hz. İbrahim (as)'ın kavminin elleri ile yaptıkları putla-
ra, Hz. Musa (as)'ın kavminin içinden bazı insanların altından yaptık-
ları buzağıya tapmalarından çok daha vahim ve akıl almaz bir kör-
lüktür. Gerçekte bu durum, Allah'ın Kuran'da işaret ettiği bir akılsız-
lıktır. Allah, bazı insanların anlayışlarının kapanacağını ve gerçekleri
görmekten aciz duruma düşeceklerini birçok ayetinde bildirmekte-
dir. Bu ayetlerden bazıları şöyledir:
Şüphesiz, inkar edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için
fark etmez; inanmazlar. Allah, onların kalplerini ve kulaklarını
mühürlemiştir; gözlerinin üzerinde perdeler vardır. Ve büyük
azab onlaradır. (Bakara Suresi, 6-7)
… Kalpleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri vardır
bununla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler.
Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar
gafil olanlardır. (Araf Suresi, 179)
Allah, Hicr Suresi’nde ise bu insanların mucizeler görseler bile
inanmayacak kadar büyülendiklerini şöyle bildirmektedir:
Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak, ordan yukarı
yükselseler de, mutlaka: "Gözlerimiz döndürüldü, belki biz bü-
yülenmiş bir topluluğuz" diyeceklerdir. (Hicr Suresi, 14-15)
Bu kadar geniş bir kitlenin üzerinde bu büyünün etkili olması,
insanların gerçeklerden bu kadar uzak tutulmaları ve 150 yıldır bu
büyünün bozulmaması ise, kelimelerle anlatılamayacak kadar hayret
verici bir durumdur. Çünkü, bir veya birkaç insanın imkansız senar-
yolara, saçmalık ve mantıksızlıklarla dolu iddialara inanmaları anla-
şılabilir. Ancak dünyanın dört bir yanındaki insanların, şuursuz ve
cansız atomların ani bir kararla biraraya gelip; olağanüstü bir organi-
zasyon, disiplin, akıl ve şuur gösterip kusursuz bir sistemle işleyen
277