Page 43 - Hz. Mehdi Hakkında Bilgiler
P. 43

Harun Yahya (Adnan Oktar)


               ne kazanacağı ve kişinin nerede, ne zaman öleceği.) olarak il-
               minde saklıyor. İşte bu ibham (Belirsiz,Kapalı bırakma) sırrın-
               dandır ki, her asır, hattâ asr-ı hakikatbîn (Gerçeği gören asır.)

               olan Asr-ı Saadet dahi daima kıyametten korkmuşlar. Hattâ ba-
               zıları, "Şeraiti (şartları) hemen hemen çıkmış" demişler.
                   İşte bu hakikatı bilmeyen insafsız insanlar derler ki:
               "Âhiretin tafsilatını (izahını, açıklamasını) ders alan müteyak-

               kız (basiretli) kalbli, keskin nazarlı olan sahabelerin fikirleri, ni-
               çin 1000 sene hakikattan uzak olarak fikirleri düşmüş gibi, İS-
               TİKBAL-İ DÜNYEVİYEDE 1400 SENE SONRA GELECEK
               BİR HAKİKATİ ASIRLARINDA KARİB (YAKIN) ZANNET-
               MİŞLER.
                   Elcevab: Çünki Sahabeler, feyz-i sohbet-i nübüvvetten

               (Peygamber Efendimizin sohbetinin feyzi, bereketi ve verimli-
               liği.) herkesten ziyade (fazla) dâr-ı âhireti (ahiret yurdunu) dü-
               şünerek, dünyanın fenasını (geçiciliğini) bilerek, kıyametin ib-
               ham-ı (belirsiz) vaktindeki hikmet-i İlahiyeyi (ilahi hikmeti) an-    HZ MEHDİ (A.S.)'IN ÇIKIŞ ZAMANI - TÜRKÇE
               layarak ecel-i şahsî gibi dünyanın eceline karşı dahi daima

               muntazır (bekleyen) bir vaziyet alarak, âhiretlerine ciddî çalış-
               mışlar. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm "Kıyameti bekle-
               yiniz, intizar ediniz" tekrar etmesi, şu hikmetten ileri gelmiş bir
               irşad-ı Nebevîdir (Hz. Peygamber'e ait irşad, Hz. Peygamber'in
               doğru yolu, hidayet yolunu gösteren uyarıları, öğütleri.). Yoksa
               vuku-u muayyene (belirli bir vukuuya) dair bir vahyin hük-

               müyle değildir ki, hakikattan uzak olsun. İllet ayrıdır, hikmet
               ayrıdır. İşte Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'ın bu nevi söz-
               leri hikmet-i ibhamdan (Sözün anlaşılamayacak derecede ka-
               palı olması) ileri geliyor. Hem şu sırdandır ki; Mehdi, Süfyan
               gibi âhirzamanda gelecek eşhasları (şahısları) çok zaman ev-

               vel hattâ Tâbiîn (Hz. Muhammed'in (a.s.m.) ashabıyla görüş-
               müş, onlardan hadis dinlemiş ve ders almış olan Müslümanlar)
               zamanında onları beklemişler, yetişmek emelinde bulun-


                                            41
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48